120x600

Alemdar inşaat

17-11-2020 BOLU

Alemdar İnşaat’ta Sürprizler Bitmez...

Alemdar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Alemdar, İnşaat sektörünün önümüzdeki aylarda yaşayacağı gelişimle ilgili dikkat çekici değerlendirmeler yaparak ilk defa ev sahibi olacaklara önemli tavsiyelerde bulundu. “Alemdar İnşaat’ta sürprizler bitmez” diyen Abdullah Alemdar; “ Kampanya’da bitmez. Neticede biz üretimdeyiz. Müşterilerimize en iyi şekilde hizmet vermeye çalışıyoruz. Biz herkesin imkânına uygun davranmaya çalışıyoruz” dedi.

Alemdar İnşaat’ta Sürprizler Bitmez...
Bİ tur

Abdullah Bey, İnşaata olan talep tüm hızıyla sürüyor. İnşaat faaliyetlerinde geçen yıla oranla tablo oldukça olumlu görünüyor. Konuta olan talebin beklenti düzeyinin önümüzdeki dönemde de yüksek oranda seyretmesi tahmin ediliyor. Analizciler, normalleşme ile güven endeksinde görülen yükselişin son zamanlarda negatif tarafta görüldüğünü bunda da pandeminin sonbahar ve kış aylarıyla birlikte ne tarafa evirileceğine ilişkin belirsizliğin etkin olacağı görüşünü dile getiriyorlar. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

 

Geçen yıla göre bu yıl inşaat sektöründe ciddi bir talep patlaması yaşadık. Bunun sebebi daha önce de konuştuğumuz gibi 12 Ağustos 2018’ten sonraki ekonomik gerilemenin en çok inşaat sektörünü vurmasından kaynaklanan bir durumdu. O dönemde talep ziyadesiyle düştüğü için bekleyen bir talep vardı ve bu bekleyen talep bu yıl konut kredilerindeki faiz oranlarının ciddi oranda düşmesiyle birlikte kampanyalara dönüştü ve talep ciddi ölçüde artmış oldu. Güven indeksi pandemiden dolayı bazen düşüyor bazen de yükselebiliyor. Şu anda kış sezonuna girmemiz ile birlikte grip vakalarının da artacağını da öngördükleri için bir düşüş olması normal. Ben ekonominin geçtiğimiz dönemde yaşadığımız gibi bir kapanma sürecine girebileceğini hiç düşünmüyorum. Çünkü bu süreçten yeterince firmalar ve sektörler zarar gördü. Bunu da tabii ki hükümetimiz dikkate alacaktır. Mümkün olduğu kadar gerekirse çalışma saatleriyle, gerekirse dönüşümlü çalışmayla bir şekilde bunun öteleneceğini ve çalışmanın devam edeceğini düşünüyorum.

 

 

“Önümüzdeki dönemde de talebin Bolu Özelinde devam edeceğini düşünüyorum”

İnşaat faaliyetlerinde talebin önümüzdeki dönem için nasıl olacağı konusu tamamen arz ve taleple alakalı bir durumdur bence. Biz bu yıl itibarıyla biriken talebi karşıladık. Önümüzdeki dönemde de talebin Bolu Özelinde de devam edeceğini düşünüyorum. Fakat bu yıl kadar olmayacaktır. Nüfus artışına bağlı olarak devam edecektir. Bu anlamda da biz normal bir şekilde üretimimize devam edeceğiz. Fakat üretim yaparken şuna dikkat etmemiz gerekiyor. Arz ve talep dengesini sürekli olarak üretimdeki arkadaşların kontrol etmesi gerekiyor. Yani fazla üretim yaptığımızda fiyatlarımız geriliyor, çok üretim yaptığımızda da stoklarımız şişiyor. Neticede bir şekilde bunu dengelememiz lazım. O yüzden faizlerin ciddi anlamda düşmesi de birçok firmanın yeniden sahaya dönmesine sebep oldu. Bunun açıkçası önümüzdeki dönemde bir konut enflasyonuna sebep olabileceğini düşünüyorum.

 

 

Haziran ayında 190 bin rakam ile zirve yapan konut satışları Temmuz ayında 229 bin ile tüm zamanların en yüksek rakamına ulaştı. İnşaat sektörünün Türkiye ekonomisindeki lokomotif rolü düşünüldüğünde sektör için bugüne kadar atılan olumlu adımların önümüzdeki dönemde de sürdürülmesi için neler yapılması gerekiyor?

 

Ben her zaman söylediğim şeyi yine tekrar ediyorum. Ben her zaman istikrardan yanayım. Faizlerin ciddi anlamda düşmesi ya da ciddi anlamda yükselmesi bize her şekilde zarar veriyor. Faizler ciddi anlamda düştüğü zaman beklentiler bu yönde gelişiyor. Tekrar yükseldiğinde en az 6 ay insanlar tekrar faizlerin düşeceği süreci bekliyor. Ciddi anlamda faizler yükseldiğinde ise bu kez düşme eğilimi bekleniyor. Bu durum sektörün mehter takımı gibi iki ileri bir geri gitmesine sebep oluyor. Bunun için ben öncelikli olarak bir istikrar olması gerektiği düşüncesindeyim. Bu sene yaşadığımız zaten çok farklı bir durumdu. Hem pandemiden dolayı hem biriken talepten dolayı hem de konut kredilerinin devlet tarafından beklenenin çok üzerinde süspanse edilmesinden kaynaklanan bir durumdu. Çokta iyi oldu. Çünkü hem stoklar eridi hem de İnşaat sektörü ekonominin lokomotif sektörü olduğu için ekonomiye de ciddi anlamda can verdi. Fakat ne olursa olsun bizim bunu dengelememiz lazım. Bir dip ya da tavan yapmak yerine bunu mümkünse % 0,98 oranlarında fiksleyip bu şekilde herkesin kabul ettiği bir oranda bu işin sürmesi hem bizim açımızdan da iyi olur hem de üretim artışlarını makul bir şekilde dengelememize yardımcı olur.  Talebi bu şekilde karşılama şansımız da daha mantıksal bir çerçevede olur.

 

 

Alemdar İnşaat olarak pandemi sürecine yönelik olarak özel projeleriniz var mı?

 

Bu konuyla ilgili birkaç projemiz var. Özellikle konut projelerinde Bahçeli sisteme geçmeyi planlıyoruz. Daha çok yeşil alan mantığını ön plana çıkartıyoruz. Bununla alakalı ciddi bir çalışmamız var. İmar kanununa uygun bir şekilde de bunu yapmamız gerekiyor. Önümüzdeki dönemde bunu sonuçlandırırsak farklı bir konseptle Bolu halkının karşısına çıkmayı planlıyoruz.

 

 

Ev sahibi olmak isteyenlere yönelik olarak önümüzdeki aylarda yeni kampanyalarınız ya da sürprizleriniz olacak mı?

 

Alemdar İnşaat’ta sürpriz bitmez. Kampanya’da bitmez. Neticede biz üretimdeyiz. Müşterilerimize en iyi şekilde hizmet vermeye çalışıyoruz. Biz herkesin imkânına uygun davranmaya çalışıyoruz. Neticede ev alma çok önemli bir konu. Kutsal bir konu. Bence her ailenin bir ev sahibi olması gerekiyor bu hayatta. O yüzden biz bunu başarabilme noktasında tüm imkânlarımızla tüm gücümüzle gerekirse finansmanını üzerimize alarak bu konuda yeni kampanyalar yapmaya devam edeceğiz.

 

 

Özellikle ilk defa ev sahibi olmak isteyenlere neler önerirsiniz?

 

Eve ihtiyacı olan insanlarımızın şöyle bir durumu söz konusu.  Faizlerin düşmesini beklerken fiyatlar yükseliyor. Fiyatların düşmesini beklerken faizler farklı bir boyuta gidiyor. Bu durum ilk defa ev sahibi olacak olan insanlarımızı sürekli buradan uzaklaştırıyor. Biz yaptığımız kampanyalarla buna bir anlamda önderlik etmiş oluyoruz. Önemli olan fiyatların sabitlenmesidir. Yani bir konut alırken konuta bir an önce girmek ve fiyatı sabitlemektir. Konutun fiyatını sabitlerken bir yandan da konut kredilerindeki yapılandırma avantajı gibi parametrelerden de faydalanmak gerekir. Konut kredilerini normal bir ticari kredi gibi düşünmeyelim. Siz evinizi aldıysanız özellikle maketten bir ev almışsanız fiyatı sabitlemiş oluyorsunuz. Gelen zamlardan hiçbir şekilde etkilenmiyorsunuz. Bu birinci aşama… İkinci aşama ise diyelim eviniz bittiğinde sizin konut krediniz yüksek çıktı. Çıkabilir ama her 6 ayda bir yapılandırma olduğu için konut kredisinin ilk düştüğü fırsatta bunu yapılandırarak siz bunu lehinize çevirebilirsiniz. Tam tersini yaptığınız zaman yani bir eve başlamadığınız zaman bir şekilde işin ucundan tutmadığınız zaman o projeye ve inşaata gelen her türlü zamdan etkileneceğiniz için sizin tasarrufunuz örneğin yılda 30 bin liraysa eve’de yılda 50 bin lira zam geliyorsa sizin buna yetişme imkânınız hiçbir zaman olmayacaktır. Dolayısıyla ilk önce fiyatı sabitlemeniz lazım. Fiyatı bir yerde durdurmanız lazım. Onu bir yerde peşinatınızı verip durdurduktan sonra da ilerleyen aşamada konut kredisini kullanıp konut kredisinin de en düşük seviyesinden yapılandırmaya gitmek lazım. Kredilerin düşmesini beklerken konut fiyatları yükseleceği için sizin bir kazancınız olmayacak. Neticede bir sabitleme yapmadığınız için kaldıraç etkisinin sonucu olarak bir taraf düşerken bir taraf yükseliyor. Bir taraf yükselirken bir taraf düşüyor. Her halükarda siz alıcılar olarak zarar ediyorsunuz. Dolayısıyla bunu engellemenin en önemli yolunun fiyat sabitlemesi olduğunu düşünüyorum…

 

 

Son olarak okuyucularımıza vermek istediğiniz mesajlar var mı?

 

Bizler çok duygusal bir milletiz, çok günlük yaşıyoruz. Dolar çıkıyor hurra yapıyoruz, altın çıkıyor başka bir şey yapıyoruz. Fiyatlar düşüyor başka bir şey yapıyoruz. Yani bir türlü kendimizi frenleyemiyoruz. Rüzgâr nereden eserse ya da sel nerden akarsa o tarafa doğru koşturuyoruz bu durumda sürü psikolojisini oluşturuyor. Sürü psikolojisi bildiğiniz gibi herkesin aynı tarafa koşarken fırsatların ters tarafta kalmasıdır. Onun için şu sürü psikolojisinden bir çıkmamız gerekiyor. Özellikle bizim insanımızın bunu yapmaması lazım. Sürü psikolojisi yaptığımızda normalde değerinin üzerinde bir değere tekabül ettiriyoruz. Örnek verecek olursak biz hepimiz daire almaya gidersek daire fiyatları yükseliyor. Hepimiz araba almaya gidersek araba fiyatı yükseliyor. Hepimiz dolar alırsak dolar, altın alırsak altın fiyatı yükseliyor. Netice de bundan hepimiz zarar görüyoruz. Fiyatları yükselten bu sürü psikolojisi. Bunu bir kere önlememiz gerekiyor. Bunu nasıl yaparız? bilmiyorum ama bunun bir çözümünü bulmamız gerekiyor. Bunun dışında herkese pandemi sürecinde sağlıklı kalmalarını ve sağlıkla devam etmelerini diliyorum.

 

 




HABERE YORUM YAZIN

DİĞER BOLU HABERLERİ
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları