120x600

Alemdar inşaat

11-10-2021 SİYASET

Başkan Bulut Varsa Çözümde Var...

Mengen’de başlattığı “Büyük Değişim Hareketi” ile tüm dikkatleri üzerine çeken Mengen Belediye Başkanı Turhan Bulut, unutulmaz bir hizmet destanının altına imzasını attı. Yaklaşan genel seçimler öncesinde adı Cumhuriyet Halk Partisinin Bolu Milletvekili adayı olarak anılmaya başlanan Başkan Bulut “Bu konuda gerekli özgüvene sahibim. Fakat bunun kararını ben değil, örgütümüz ve partimiz verecektir” dedi.

Başkan Bulut Varsa Çözümde Var...
Bİ tur

Turhan Bey, isminiz aynı zamanda başarı olgusuyla birlikte anılıyor, kendinizi kısaca tanıtmanızı istersek, neler söylerdiniz?

 

Öncelikle sizlere çok teşekkür ediyorum. Bolu Basınında gerçekten güzel çalışmalarınızı bende takdirle karşılıyorum. Mengen’de doğdum. İlk, orta ve Lise dönemlerim Zonguldak’ta geçti. Üniversite dönemim Ankara’da geçti ama Mengen’den hiç kopmadım. Küçüklüğümden beri Mengen’de aile olarak sürekli kalıyorduk. Bizim ailemizde hep şu algı vardı. Mengen için ne yapabiliriz? Ne yapmalıyız? … En büyük ağabeyim olan Burhanettin Bulut, Mengen’de 3 dönem belediye meclis üyeliği yaptı. Mengen, 1948 yılında ilçe olma özelliğine kavuştu ve o tarihten bugüne kadar emeği geçen tüm belediye başkanlarıma tüm belediye meclis üyelerimize teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Yitirdiğimiz başkanlarımıza ve belediye meclis üyelerimize ise rahmet diliyorum. Gençlik dönemlerimizde de “ilçemiz için ne yapabiliriz? “ sorusundan hareketle arkadaşlarımız ile birlikte Mengen’de kurmuş olduğumuz Demokratik Kültür Derneği bünyesi içersinde yaptığımız çalışmalarımızda hep ilçemizin kültürel alanda zengin olan varlığını biraz daha genişletmek, toplumla paylaşmak gibi bir anlayışla hareket ettik. Benim güzel sanatlara karşı ilgi ve alakam vardı. Karikatür, grafik ve tasarım gibi çalışmalarımı amatör ruhla yapıyordum. Daha sonra çeşitli sivil toplum kuruluşlarının çıkarmış olduğu dergilerde ve gazetelerde karikatürlerim yayınlanmıştı. 1980 öncesinde ulusal basınımızda yer alan Demokrat Gazetesinin arka sayfasının karikatürlerini genelde ben çiziyordum. Bu gazeteler Mengen’de de o dönem ilgi ve alaka ile takip ediliyordu. 1977 yılında Mengen’de ilk karikatür sergimi açmıştım. Daha sonra karikatürcüler derneği ile koordineli bir şekilde Mengen’de büyük bir karikatür sergisi açtık. Bunu, Mengen Demokratik Kültür Derneğinin öncülüğünde yapılan “Mengen -77 Sanat ve Kültür” haftasında sergilemiştik. O sergideki karikatür çizerlerinin isimleri gerçekten çok büyük isimlerdi. Tan Oral, Haslet Soyöz, Selçuk Demirel ve Bedri Koraman gibi karikatürcüler derneğindeki üstatlarımızın gönderdiği eserleri burada sergilemiştik. Ankara’da da çeşitli sergilerde yer alıyorduk ve bundan da çok büyük mutluluk duyuyorduk. Ben evde karikatürleri hazırlarken babamda bana “ Ya başka bir şeyler yap” derdi. “Millet bunlara hep güler” diyordu bende “ Baba, insanlar gülsün, karikatüre baktığı zaman düşünsün” derdim. Karikatürün gerçekten de çok evrensel bir dilinin olduğuna inanıyordum. Birçok yazılar yazsanız da bir şeyler anlatmakta belki zorluklar çekilebilir ama karikatürde öyle değildir. Yapacağınız bir karikatürde pek çok şeyi anlatabiliyorsunuz. Pek çok şeyi ifade edebiliyorsunuz. Böyle güzel ve anlamlı bir tarafı olduğu içinde çok seviyordum. 1978 yılında bir kez daha sanat ve kültür haftası yaptık. O dönemde Mengen’de 2 tane sinema vardı. Mengen halkı her zaman örgütlü yaşamı önde tutardı. Çok güzel sivil toplum örgütlerimiz vardı. Mengen TÖB-DER, TÜM-DER şubesi gibi… O dönem ki Avcılar Derneği bile çok önemli bir sivil toplum örgütüydü. Muhtarlar derneği vardı. Muhtarlar derneğimizi çok önemsiyorduk. Muhtarlar insanın doğumundan ölümüne kadar diyalogda olduğu, seçimle gelen mahalle halkının önemli temsilcileridir. Muhtarlar derneğimiz ile koordineli bir şekilde çalışıyorduk.

 

 

“Yaşananlar, 1977 ve 1978 yıllarında ki öngörülerimizde ne kadar haklı olduğumuzu gösterdi”

 

O yıllarda ormancılıkla ilgili olarak en gelişmiş ülkelerin başında Kanada geliyordu. O yüzden Kanada elçiliğinden makaralı filmler alıp buradaki sinemada “ Ormanlar nasıl korunur” ve “ Ormanlara nasıl sahip çıkılır? Başlığı altında anlatılar düzenliyorduk. O yıllarda Mengen’deki ormanların bizler için çok değerli olduğunu, ormanların ve tabiatın korunmasına yönelik olarak neler yapılacağını vatandaşlarımızla paylaşıyorduk. Kanada büyük elçiliğinden de çok büyük destek alıyorduk. Bizim son olarak yaptığımız 34. Aşçılar festivaline Kanada büyükelçisi eşleri ile birlikte katıldığında geçmiş yıllarda yaptığımız bu çalışmaları anlatınca çok şaşırdılar ve nasıl böyle tespit yaparak, korunmaya yönelik olarak çalıştığımızı sordular. Çünkü bizim ormanlardan başka, tabiattan başka daha kıymetli bir hazinemiz yoktu. O yıllarda orman köylümüzün orman kooperatifleri ile birlikte önemli gelirleri vardı, köylü ormanına da gelirine de kooperatifler vasıtası ile sahip çıkıyordu. Orada orman yangınlarına yönelik olarak bir eğitim film seti vardı. Bunu biz ormancı arkadaşlarımızla izledik ve insanlarımızla paylaşarak ormanlara nasıl sahip çıkabileceği yönünde önemli çalışmalar yaptık. O gün biz bu hassasiyeti henüz çok genç yaşlarda bir sivil toplum örgütünün başında biri olarak hissettik ve ön plana çıkardık. Şimdi son yaşanan orman yangınlarından sonra bunun ne kadar önemli olduğunu gördük. Geçtiğimiz 30 Ağustos Zafer Bayramında belediyemizden anons sistemiyle yaptığımız kutlamada arkadaşlarımızın dışarıda çektiği filmlerden de görüleceği üzere büyük bir saman kamyonunun gittiğini gördük. Ülkemizde şu anda üretim azalmış ve ormanlar çok sahipli değil. İnsanlarımız maalesef bu alanda yeterince bilgilendirilmiyor. Ormanlarla ilgili mutlaka ve mutlaka son yıllarda yaşadığımız üzüntüleri bir daha yaşamamak adına eksiklerin ve tedbirlerin sahiplenerekten kurumların önemli bir sorumluluğu yüklenmeleri gerektiğini düşünüyorum. Tüm dünyanın ve ülkemiz insanının da gördüğü üzere bu konularda ne yazık ki eksik kaldık. Mengen belediyesi olarak bu süreçte doğal afeti yaşayan insanlara elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Artvin ili Arhavi ilçesinde yaşanan sel felaketinde bölgede önemli bir eksiklik olarak tespit ettiğimiz temel gıda olan su yardımını ivedi bir şekilde gerçekleştirdik. Akabinde Karadeniz bölgesinde büyük bir sel felaketi ile karşılaştık. Bizden bir ekip arkadaşımız şu anda Kastamonu/Bozkurt ilçesinde… Oradaki temizlik çalışmalarına bir kamyonumuzla destek veriyoruz ve vermeye de devam edeceğiz. Yaşananlar, 1977 ve 1978 yıllarında ki öngörülerimizde ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor.

 

 

İlk kişisel resim karikatür serginizi 1976 yılında Mengen’de açtığınızı ifade ettiniz. Mengen tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Mengen Demokratik Kültür Derneğini kurarak, derneğin Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptınız. Bugünden O günlere baktığınızda vereceğiniz mesajlar nedir?

 

Çağdaş, demokratik anlayışa sahip olan herkesin ortak bir görüşü vardır. İnsanı, tabiatı ve doğayı sevmek gibi… İnsana, tabiata ve doğaya sahip çıkmak gibi… Bizim de evrensel sosyal demokrat anlayışımızda da bu durum her zaman ön plandadır. Benim bu konuda ilave olarak söyleyeceğim; bunları söylemde değil, bunları yaşayaraktan, bunları pratikte hayata geçirerekten yapabiliyorsanız, insanlar bunları görebiliyorsa, hissedebiliyorsa yani gecenin saat 3’ünde sizi arayıp yardım isteyen bir insan sesi duyabiliyorsanız ve alakalı ya da alakasız sizden her konuda yardım, her koşulda sizden destek istenebiliyorsa bu durum belediye başkanı ile vatandaşın arasında bir sınır olmadığının, vatandaşla 24 saat beraber olabilmenin bir gerçeğidir. Bana sık sık “ Başkanım herkese telefonunuzu veriyorsunuz” derler. Her sene ilçemize gelen üniversite öğrencilerimiz için bir karşılama ve tanışma kokteyli düzenliyoruz. Orada bütün öğrencilerimize telefon numaramı veriyorum. Herkeste benim telefon numaram var. Ben bu telefon numaramı verirken insanlarda bir güven duygusunu oluşturarak burada ailesinden uzakta kalan çocuklarımıza Mengen Belediye Başkanı olarak, kendilerini ailenin bir ferdi olarak hissetmelerini istiyoruz. Bu konuda da hiç çekinmeden beni arıyorlar. Bizlerde onların istek ve taleplerini yerine getirmeye çalışıyoruz.

 

 

Hayatınızda çok büyük bir yere sahip olan Cumhuriyet Halk Partisine hangi yıl kayıt oldunuz? 12 Eylül dönemini nasıl karşıladınız?

 

Ben, Cumhuriyet Halk Partili bir ailenin evladı olarak dünyaya geldim. Evimizin duvarında bir Atatürk resmi vardı. Ortaokul 1.sınıfta da İsmet Paşaya bir mektup yazmıştım. İsmet Paşa’dan da bir resim istemiştim. Okul müdürümüz Mehmet Ali Bey bir gün beni odasına çağırdı. Elinde bir zarf vardı. Zarfın üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi yazıyordu. Ben olmadan zarfı açmayacağını söyleyerek bir öğrenci olarak siyaset ve politikadan uzak durmamı istedi. Büyük bir nezaket göstererek zarfı benim yanımda açtı. İçinden İsmet paşanın çok güzel imzalı bir fotoğrafı çıktı. O anda çok mutlu oldum. Sanırım benim Cumhuriyet Halk Partililiğe ilk attığım adım ortaokul 1.sınıfta İsmet Paşanın bana göndermiş olduğu kısa bir mektubu ve fotoğrafı oldu. Daha sonra Atatürk’ün yanına İsmet Paşa’nın fotoğrafını astık. Akabinde de partiyle bulunduğum her yerde gerek il gerekse de ilçe örgütüyle her zaman temasta oldum.

 

 

“12 Eylül öncesindeki hareketli dönemi her yönüyle yaşadık”

 

Örgütlü yaşamı önemseyen bir anlayışa sahibim. Örgüt terbiyesini almış ve örgüt yapısının içinde yer almış bir kişi olarak kendimi tanımlamaktan büyük bir onur duyuyorum. Ankara’da ki Üniversite yıllarımda CHP Genel Merkezi Farabi sokaktaydı. O dönem, Demokratik Sol Dergisinin açmış olduğu karikatür yarışmasında 3. olmuştum ve o dönemde ki Genel Başkanımız Sn. Bülent ECEVİT'in imzalı resmini vermişlerdi o resmide evimize astık. Evimizin duvarında başta ATATÜRK olmak üzere İNÖNÜ ve ECEVİT'in resimleri ile süslenmişti. O yüzden zamanımızın büyük bir kısmını orada geçiriyorduk. Üniversite dönemimiz çok hareketli bir dönemdi. 12 Eylül öncesindeki hareketli dönemi her yönüyle yaşadık. Birçok olaylara tanıklık ettikten sonra da Genel Merkeze gidiyorduk. O dönem genel sekreterimiz olan Orhan Eyüboğlu bey’e yaşadığımız olayları arkadaşlarımla birlikte anlatıyordum. Sayın Eyüboğlu bizi bir kaç kez dinledi. Bir olay yüzünden tekrar genel merkeze gittiğimde ise odasında o dönemin İstanbul Belediye Başkanı Aytekin KOTİL vardı. Orhan Eyüboğlu’na “Genel başkanımızla görüşmek istiyoruz” dedik ve çok ısrar ettik. Orhan Eyüboğlu gözlüklerinin üzerinden bana sert bir bakış yaptı ve “ Turhan, sen genel başkanı ne zannediyorsun, Genel başkan limon mu ki her çorbaya sıkılacak? Daha önce görüştürdüm seni. Ayda bir arkadaşlarınla gelerek Genel Başkanla görüşemezsin” dedi. Ben bu duruma biraz üzüldüm. O zaman bana “ O zaman arkadaşların buraya gelsin” dedi. Onlarca arkadaş onun odasına girince Sayın Eyüboğlu’nun odasına arkadaşlarımızın sığmadığını gördük. Kendisi bana 3-5 kişi zannettiğini söyledi. Bu limon esprisi benim çok hoşuma gitti. Uzun yıllar boyunca bu espriyi bende zaman zaman kullandım. Daha sonra seçimlerde de bu ifade partinin reklam, tanıtım ve seçim propaganda çalışmalarında da “limon gibi sıkıyorlar” şeklinde kullanılmıştı ve güzel bir afişte olmuştu. Ben her zaman iki kimliğimle beraber yaşadım. Biri parti kimliğim diğeri nüfus kimliğim. İki kimliğimle de her zaman onur duymuşumdur. 12 Eylül dönemi gerçekten çok zor bir süreçti. 12 Eylül döneminde Mengen’deki Cadde üzerinde doğru dürüst yürüyen genç kalmamıştı. Birçok arkadaşımız gözaltına alınmışlardı. Ayrı olarak şöyle bir üzüntüyü de yaşadık. Benim bir büyük olan ağabeyim o yıllarda Hastanede başhekimlik yapıyordu. 12 Eylül döneminde ağabeyimi de kaymakamlığa vekâleten görevlendirmişlerdi. 2 yıl kadar kaymakamlığa ağabeyim vekâlet etti. Emniyet, maalesef beni gözaltına aldı. Bu duruma ailem çok üzülmüştü. Babam; “Nasıl bir düzen bu. Benim yetiştirdiğim evlatlarımdan biri burada doktor/kaymakamlık yapıyor. Gelen talimatı yerine getirmekle yükümlü. Diğer oğlum ise görüşlerinden dolayı tutuklanarak gözaltına alınıyor” demişti. Ben o dönem yaşadığım her şeyi ailem ile paylaştığım için sokaktaki insanda bana çok güveniyordu.

 

 

Mengen Belediye Başkanı Turhan Bulut'un Bolu Objektif Haber sitesine verdiği özel röportajın ikinci bölümünü çarşamba günü www.boluobjektif.com üzerinden okuyabilirsiniz... 




HABERE YORUM YAZIN

DİĞER SİYASET HABERLERİ
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları