Berkin’in katilleri cezasını bulacak
CHP Bolu Gençlik Kolları başkanı Eda Bayraktar 11 Mart 2014 tarihinde yaşama gözlerini yuman Berkin Elvan’ın ölüm yıldönümü nedeniyle bir basın açıklaması yayınladı.
CHP Bolu Gençlik Kolları başkanı Eda Bayraktar Taksim Gezi Parkı Protestoları sırasında polis tarafından atılan göz yaşartıcı gaz kapsülünün başına isabet etmesi üzerine 269 gün boyunca komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan için yazılı bir açıklama yayınladı.11 Mart günü yaşama gözlerini kapayan Berkin Elvan’ın 2013 Haziran'da vurulduğunda 14 yaşında olduğuna dikkat çeken Bayraktar; “Berkin Elvan’ın Gezi olayları sırasında başına gaz kapsülü isabet etti ve aylarca yaşam mücadelesi verdi. Ölüme direnmekten yorulduğunda 15 yaşında, 16 kilo ağırlığındaydı. Bir babanın babalar gününde yaşayabileceği en ağır şey tırnağına zarar gelecek diye korktuğu çocuğunun vurulduğunu öğrenmesidir herhalde. Tahayyül etmek imkânsız. Bu arada malum adam utanmadan, sıkılmadan "polise emri ben verdim" dedi. Sonra bir kesim "sokakta ne işi vardı?" diye sordu. Ekmek almaya çıkmış. "Sapanla fotoğrafı var, çocuk zaten terörist" dediler. 10’lu yaşlarında olan bir çocuğun sokakta sapanla, taşla, toprakla oynamasından daha doğal bir şey yoktu. Hangimiz oynamadık? Aslında 15 yaşında bir çocuk polis kurşunuyla vurulduktan sonra hiç birimiz "o ekmek almaya gidiyordu" diye savunma yapmak zorunda değildik. 15 yaşında bir çocuk başından vurulmuştu ve bunun emrini dönemin başbakanı vermişti. Elbette "Berkin'i vurun!" demedi. Yani kim olursa vurulacaktı, öyle oldu. Ethem vuruldu, Ali dövüldü mesela.. Ortak noktaları sokakta olmaktı. Berkin de sokaktaydı, amacı ne ve kaç yaşında olursa olsun. Gün saydık Berkin uyanacak diye. Vicdanımız her zaman rahat olacak ki biz "Berkin'e de iyi dersler" gafı yapacak kadar halktan bihaber olmadık. Bunu yapan maliye bakanıydı, sırça köşklerde otururken toplumdaki tahribattan haberi olmayan bir bakan. Herkesten biraz merhametli olmasını istiyorum. Evladını kaybetmiş bir anneyi binlerce insana yuhalatan bir adam, toplum vicdanında daha ne kadar büyük bir yara açabilirdi? “ dedi.
Sağlıklı bir teşkilatta bu polislerin adalete teslim edilmesi gerekmez mi?
Bayraktar açıklamasını şu şekilde sonlandırdı; “Halkı daha ne kadar ayrıştırabilir, nasıl kutuplaştırabilirdi? Her geçen gün polise olağanüstü yetkiler veriliyor. Türkiye kolluk kuvvetlerini böylesine yetkilerle donatmak için uygun bir ülke değil. Bunu yapabilmek için öncelikle a'dan z'ye donattığınız, kontrol edebildiğiniz güvenilir bir kadro yetiştirmeniz gerekir. Gerek eğitim, gerek psikolojik destek, gerekse cezai yaptırımlarla yetki verdiğiniz bu insanlara karşı bir kontrol mekanizması oluşturmanız gerekir. Bunların hangisi yapıldı? Bir gecede verdiğiniz bu 'emirler' insanların hayatına mal oldu. Siz hiç rahatsız olmadınız. Berkin'in vurulma anı delil olarak sunuldu. Olay açık, görevli polislerin kimlikleri açık. Ancak Berkin'i vuran polisin ismi savcılığa gitmiyor. Böylece bütün emniyet teşkilatı da zan altında bırakılıyor. Sağlıklı bir teşkilatta bu polislerin adalete teslim edilmesi gerekmez mi? Böylece tüm teşkilatın toplum gözündeki güvenilirliği pekişmez mi? 16 kiloluk bir tabutu taşımak kolaydır. Ancak Berkin'e söz olsun, gün gelecek emri veren adam o 16 kilonun altında tonlar taşıyormuş gibi ezilecek! Katiller cezasını bulacak!”
