'Hey! Biz de Buradayız'ın imza gününe yoğun ilgi
Turkiye'nin ilk sesli kitabi "Hey! Biz de Buradayız"ın imza günü gerçekleşti. Kitabin geliri ZİCEV'e bağışlanıyor. Etkinlik kapsamında Gökhan Kuş bir konser verdi. Etkinliğe Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'da katıldı.
14Burda AVM’de Yazar Onur Ustaoğlu'nun "Hey! Biz de Buradayız" isimli kitabının imza töreni yapıldı. Etkinliğe yoğun bir katılım oldu. Onur Ustaoğlu katılımcılara teşekkür ederek yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi; "Öncelikle bu güzel etkinliğe ev sahipliği yapan bize kapılarını sonuna kadar açan 14 burada alışveriş merkezimizin değerli yöneticilerine teşekkür etmek istiyorum. Şimdi hepiniz Onur engelleri anlatacak diye bekliyorsunuz ama boşuna beklemeyin. Engelleri anlatmayacağım sadece bir şeyleri düşünmenizi isteyeceğim tabi ki sesini duyduğunuz güzel arkadaşım izin verirse.Şimdi bakın içinde bulunduğumuz alışveriş merkezi şehrimizin en güvenli ve en engelsiz mekanlarından biri değil mi ? durum böyleyken düşünün bakalım bu mekanda çalışan engelli bireyler görüyor musunuz? Kendi adıma konuşayım Bu mekanda yok denecek kadar az engelli birey çalışmakta. Bolu’da binlerce engellenen arkadaşımız varken niye engellenen arkadaşlarımız bu güvenli ve özgür mekanda çalışmayı tercih etmiyor? Yani niye bu kadar azlar. aslında bu bizim yıllardan beri gelen bakış açımızla ve engelli bireylere yönelik uygulanan yanlış politikalardan kaynaklı bir durum. size yaşadığım bir olayı anlatayım birkaç yıl önceydi. Engelli bir arkadaşımız vardı. Evde hiçbir şey yapmadan oturuyordu. Bir gün bir işveren arkadaşım geldi. Bana böyle böyle bir iş var. yapabilecek biri var mı diye sordu? Bende evde oturan engelli arkadaşımızı aradım. Bak böyle bir iş var. tam sana göre çalışmak ister misin dedim. Kız önce bir düşüneyim dedi. ailesine sormuş. 2 gün sonra beni aradı. Ailem izin vermiyor dedi. niye dedim ? “ben çalışırsam engelli maaşım ve bakım paramız kesilecek dedi.” Kesilsin sen çalışırsan daha çok para kazanacaksın kimseye muhtaç olmayacaksın ve daha mutlu olacaksın farkındasın değil mi? dedim. “Haklısın ama ben bir devlet büyüğüne mektup yazdım. Bu maaşları arttırın diye o bana bakacak” çalışmama gerek yok dedi. “O bana Bakacak “ cümlesi aslında burada niye yok denecek kadar az engelli çalışan olduğunun cevabıdır. Engelli bireylere bakış açımızı da gösterir ve üzülerek görüyorum bu yanlış politikalar yüzünden engelli bireylerin anneleri de yavaş yavaş evlere kapanmaya başladı. buda taktir edersiniz ki iyi bir şey değil ? İnsan Hakları Evrensel bildirgesinin birinci maddesinin ilk cümlesi şöyle der; 'Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar.' Evet, sizden farklı değiliz, ancak bakış açınızı değiştirirseniz bunu fark edebilirsiniz. Bu bakış açısını değiştirmenin yolu da engelli bireylere çalışmadan maaş vermek onları bakılacak bir varlık olarak görmek değil, onları çalışmaya teşvik etmekten geçer. Bu konuda yanlış anlaşılmak istemem gerçekten çalışamayacak durumda olan arkadaşlarımız var. Onlara maaş verilsin. Ama çalışabilecek engelli bireyler çoğunlukta ve maaş alıyorum diye evlerinden çıkmıyorlar işin kötüsü onlarda kendilerini bakılacak bir varlık olarak görmeye başlamış , İşte biz bu gün burada bu bakış açısını birazda olsun değiştirmek için yetkililere ve şehirlerimizi yönetenlere “ Hey’ Biz de Buradayız “ diyoruz bizde çalışabiliriz. Bizde Türkiye’de ilklere ve dünyada sayılı çalışmalara imza atabiliriz. Bunu en büyük ispatlıda masanın üstünde gördüğünüz geliri zihinsel yetersizliği olan arkadaşlarımızın eğitiminde kullanılmak üzere Zicev’e bağışlanmış olan Türkiye’nin ilk sesli kitabı ünvanını taşıyan kitabımızdır. Benim gibi hiç okula gitmemiş bir adam bunları yapabiliyorsa herkesin bir şeyleri tekrar düşünmesi gerekmez mi? Çünkü ben ve benim fiziksel engeli olan arkadaşlarım ne bakıma muhtaç nede engelliyiz sadece birilerinin bizleri unuttuğu için engelleniyoruz ve artık unutulmak istemiyoruz. Lütfen bize bakıma muhtaç varlıklar diye bakmayın, şehirleri, yolları kaldırımları bizlere uygun hale getirip, bizlere eğitim verip güvenli çalışma alanları ve projeler üretin. Unutmayın insan ürettikçe mutlu olur, ürettikçe kendine güvenir. Üretmeden sadece tüketen insanlar ve ülkeler yanlış yönetim sonucu mutsuzlardır ve eninde sonunda birilerine muhtaç kalırlar. Son olarak bu metni okuyan burada benim sesim olan yanımdaki güzel Arkadaşıma yani Sevgili Aslı Demetgül’e, Ben "böyle bir etkinlik hazırlıyorum ve biraz eğlenmek istiyorum" deyince koşarak gelen etkinliğimize güzel müziklerle renk katan Gökhan Kuş’a güzel sunucumuz Emine Atlı’ya, şurada gördüğünüz elinde fotoğraf makinesi olan çektiği fotoğraflarla bizler için bu günü ölümsüzleştiren Gözde Uludağ’a ve perde arkasında kalan ve bu etkinlikte emeği geçen herkese teşekkürler."
