Bolu İYİ Parti İl Başkanı Murat Güler geçtiğimiz Çarşamba günü gerçekleştirilen grup toplantısında İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu’nun yaptığı açıklamaya ve öneriye virgülünü değiştirmeden aynen katıldığını beyan etti. Güler; “Sayın Genel Başkanımız Dervişoğlu Grup toplantısında ‘Ülkemizdeki kaçakların tespiti ve sınır dışı edilmesi için; sokaklarda ne kadar sapık, suçlu, firari varsa tamamının tespiti ve cezaevine gönderilmesi için; Gelin en kısa zamanda yeniden bir kapalı nüfus sayımı yapalım. Bu kadar kaçak ve suçlunun dışarıda elini kolunu sallaya sallaya gezdiği bir memlekette; kapalı nüfus sayımı bir seçenek değil, bir mecburiyettir!” ifadelerini kullanmıştı. Genel Başkanımız Sayın Musavat Dervişoğlu’nun da dediği gibi Ülkemizi ve Bolu İlimizi daha yaşanabilir hale getirmek için sadece elimizi değil gövdemizi de taşın altına koymaya hazırız. Sokaklarda ne kadar sapık, suçlu, firari ve kaçak mülteci varsa bunların tespiti için bir gün sürecek olan kapalı nüfus sayımı yapmaktan başka çaremiz yoktur. Bu sayımın bir an önce yapılması için Cumhurbaşkanını ve İçişleri Bakanlığını acil göreve davet ediyorum” dedi.
İYİ Parti Bolu İl Başkanı Güler; "Genel Başkanımız durumu şu şekilde özetlemiştir" diyerek metni paylaştı.
*İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya, tam yedi yüz yirmi dokuz bin Suriyeli sığınmacının adresinde bulunmadığını açıklamıştır. Bu şu demektir Devlet şu anda sokakta görmüş olduğunuz dört Suriyeliden bir tanesinin adresini dahi bilmemektedir.
Bizzat İçişleri Bakanı, geçtiğimiz hafta yabancılara karşı yapılan kimlik kontrollerinde, şu an ülkede bulunan her on yabancıdan bir tanesinin kaçak olduğunu ifade ve itiraf etmiştir.
İstanbul'da uyuşturucu bağımlısı bir suç makinesinin karakoldan kaçarak polisimiz Şeyda Yılmaz'ı şehit etmesi, iki genç kızımızın bir tımarhane kaçkını tarafından vahşice katledilmesi, genç kızların sapıklar tarafından sokakta taciz edilmesi ve ancak sosyal medyadan tepki geldiğinde tutuklanabilmesi. İletişim Başkanlığı'nın.
Adalet Bakanlığı'nın yerini aldığını ve toplumsal şiddet ve cinnet halinin Türkiye'yi esir ettiğini göstermektedir. Aynı gün içinde yetmiş bir suç kaydı bulunan bir gangster otostop çekerken yakalanıyor.
Eşini öldüren bir kişi ise otuz yıl bu ülkede kaçak gezebiliyor. Suçun infazının memleketteki güvenlik ve asayiş için değil de cezaevi kapasitesine göre belirlendiği, siyasi suçluların adli suçlardan daha fazla ceza aldığı bir infaz sisteminin adalet dağıtma ihtimali asla ve kat'a yoktur.
Sınırlarımızı kevgire çeviren sapıkları, suç makinelerini, tacizcileri, madde bağımlılarını tahliye eden bu iktidar, yirmi iki yılda vahşeti ve şiddeti sıradanlaştırmış, Türkiye'yi bir açık hava cezaevine çevirmiştir. Bütün bu kaçakların tespiti ve sınır dışı edilebilmesi için sokaklarda onlarca suç kaydı ile toplumu enfekte eden ne kadar sapık, suçlu, firari varsa tamamının tespiti ve cezaevine gönderilmesi için İYİ Parti'nin önerisi şudur.
Gerekli bürokratik hazırlıkları yapın ve en kısa zamanda mümkünse 3 Kasım 2024'te, yani son kapalı nüfus sayımından yirmi dört yıl sonra yeniden bir kapalı nüfus sayımı yapalım. Bu kadar kaçak ve suçlunun dışarıda elini kolunu sallaya sallaya gezdiği bir memlekette, kapalı, yani sokağa çıkma yasaklı nüfus sayımı artık bir seçenek değil, bir mecburiyettir.