Kıbrıs Anılarım 2 (Ahmet Şerafettin Yamaner)
Efsane Komutan Kıbrıs Gazisi Bolu için yaşayan tarih Em. P. Kd. Bnb. Ahmet Şerafettin Yamaner ile Kıbrıs anıları Bolu Objektif'e özel olarak devam ediyor.
K.T.K.A. da KURMAY ALBAY EŞREF BİTLİS’LE ANIM
Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayında Kur. Alb. Mustafa KATIRCIOĞLU’nun Alay Komutanlığından sonra Alay Komutanımız Kur. Albay Eşref BİTLİS olmuştur.
Ben Yunan Alayının Lefkoşe tarafındaki Grammer School (Dil Koleji) Komutanıyım.
01 Ocak 1975’te gece saat tam 00:00’da 75 metre karşımızdaki Rum ve Yunan mevzilerinden benim Takımımın işgal ettiği mevzilere yoğun bir ateş başladı.
(Yılbaşı Gecesi) Ben de o akşam yani yılbaşı gecesi hem birliğimin başında bulunuyorum hem de nöbetçi Subayıyım.
Gece yanımda bir baktım rahmetli Orgeneral Eşref BİTLİS Komutanım benim yanımda duruyor. Elinde küçük bir yılbaşı hediyesi, sırtımı sıvazladı, unutamam.
Alay Komutanımız Kurbay Albay Eşref BİTLİS’le daha çok anılarım vardır.
ÜSTEĞMEN BİROL ÖZGÜR’LE HAREKAT ÖNCESİ ANIM
18 Temmuz 1974 karşımızda 950 kişilik her türlü silahı olan Yunanistan’dan gelen Yunan Alayı var.
Bizim de 25 Subay, 650 Askerimiz vardı. En ağır silahlarımız da Komuta ettiğim Tanksavar Takımımızdı.
2 adet 57 mm. G.T.T, 2 adet 75 mm’lik G.T.T.
Yunan Alayının bize mesafesi 500 – 600 metre.
Ancak hangi anlaşma ile planlandı bilemiyorum.
Yunan Alayının sınırında bir Piyade Takımımız konuşlandırılmış. Düşünün 950 kişilik Tanklarla ve her türlü silahlarla donatılmış bir Yunan Alayı, karşısında 40 kişilik Piyade tüfeği ile techiz edilmiş bir Takım.
Takım Komutanı Üsteğmen yanıma gelerek “Komutanım ben takımımla o görevi devralacağım.”(Her ay bir takım değiştirilirdi.) (O sıralarda da Makarios ve Grivas tarafları birbirine ateş ediyorlardı. “Bana bir şey olursa ben Eşimin adresini size vereyim siz anlatırsınız.” Dedi.
Ölüme göz göre göre giden başka hangi ülkenin Subayı ve Askeri olabilir.
ÇVŞ. NECMİ ALAYBEYOĞLU İLE ANILARIM
Çvş. Necmi ALAYBEYOĞLU Adapazarlı’dır. K.T.K.A. da Havan Takımı Çavuşudur. İri yarıdır. 185 cm boyunda futbol oynar. Ben de futbol takımı kaptanı idim.
Harekat esnasında her yer ateş altında. Top mermimiz kalmadı. Cephedeyiz. Geri bölgeye paraşütlerle mermi sandıkları atılıyor. Mermileri almaya gittiğimizde Yunan ve Rum Havan Mermileri ateşi altında kalıyoruz. Çoğu ateşlerden dolayı yerinde patlıyor.
Çvş. Necmi ALAYBEYOĞLU Havan Dodgesi ile geliyor. “Komutanım bir sandık merminizi getirdim.” Deyince sevinçle sandığın başındaki iplerden tuttuğumuzda Necmi sandığın diğer ipini birden bırakıyor. “Ne oldu oğlum dediğimde” Necmi boynundan vurulmuş kendini bırakıyor.
Necmi’yi top Jeepine koyup ilk yardım yerine götürürken Çvş. Necmi şehit oluyor. Üzerimiz Necmi’nin kanıyla boyanıyor, üzerimizi sildiğimizde Temmuzun sıcağı Tüfekler elimizde, bombalar belimizde sizler düşünün.
1980 yılında Yüzbaşı olarak İzmit Kandıra’ya atanıyorum. Adapazarı’nda Vagon Fabrikası civarında evlerini buluyorum. Tek katlı kapının önünde hanımlar oturuyor. Şehit Çvş. Necmi ALAYBEYOĞLU’nu sorduğumda “Annesi burada” deniyor. Çvş. Necmi ALAYBEYOĞLU ile futbol takımında çektirdiğimiz bende de aynı olan resmini gösteriyor. Birbirimize hiçbir şey anlatamıyoruz.
CENGİZ TOPEL’LE İLGİLİ ANILARIM
1985-1987 yıllarında ikinci defa Kıbrıs’a tayinim çıktı.Binbaşı rütbesinde idim.
Eşim ve çocuklarımla beraber gittik.
Güzelyurt (Omorfo) çocuklarım Çağlar ve Fatih Ortaokul’a orada başladılar.
Ben aynı zamanda Güzelyurt Lisesinde Askerlik dersine girdim.
Vatan, Millet, Savaş, Şehitlik, Gazilik, Yurt Savunması, Sancak, Bayrak, Kahramanlık gibi konularda ders verdiğimde çocuklar hiç duymamış gibi canla başla dinlerlerdi.
Dersin dışında da Tümen Denetleme Üyesi idim.
Rahmetli Orgeneral Doğan BEYAZIT Paşa beni iyi tanır ve severdi Denetleme üyesi yapmıştı.
Lefke’de Alayın içinde Yzb Cengiz Topel’in müzesi vardır.Cengiz TOPEL Havacı Pilot Yüzbaşı Rumların Türklere yaptıkları mezalimlere göz dağı vermek üzere uçağı ile Rum kesimi üzerinde iken uçağı vuruluyor.Yzb.Cengiz TOPEL paraşütle sağ olarak atlıyor.
Türk köylerine gidebilmek için Rum köyünden geçmek gerekiyordu.
Yzb.Cengiz TOPEL Türk köyü diye Rum köyüne Rumlarca çağrılıyor, esir alınıyor.
Çok uzun Devletler arası görüşmelerden sonra Yzb Cengiz TOPEL işkence yapılarak öldürüldüğü görülüyor.Burada anlatılamayacak işkence türleri görülüyor.(Yzb Cengiz TOPEL’in Naşı üzerinde)
1 ve 2 nci Harekatta da Resimlerde görüldüğü gibi savunmasız Türk Köylerindeki insanlara yapılan vahşeti görüyorsunuz.Suçları sadece Türk olmak.
Biz Türk Subayı- Türk Askeri olarak bunları yapmayız ve yapamayız.(Enformasyonun bana verdiği resimler)
Muratağa Türk köyünde katliam.. Türk Ordusu önünden kaçan Yunan-Rum sürüleri geçtikleri her savunmasız Türk köyünde arkalarında böyle manzaralar bıraktı.
ENOSİS’ LE İLGİLİ ANILARIM
İkinci Barış Harekatında Takımımla beraber Yunan Alayına girdiğimizde Yunan Alayının içinde Kıbrıs Haritasının dış kenarları betonla çevrilmiş bir havuz içinde su dolu, suyun içinde betonlarla yazılmış ENOSİS yazısı bunların niyetlerinin açık göstergesiydi.Bu havuzu resimle belgeledim, ama ne yazık ki Türkiye’ye döndüğümde bu resimli belgeyi bulamadım.Çok üzüldüm.
Yunan Alayında 21 Nisan amblemi önünde.
ŞEHİT ONB. ALİ ÖZDEMİR
-Birinci Kıbrıs Barış Harekatı 20 Temmuz’da başlamıştır. Anca 15 Temmuz – 20 Temmuz arası Kıbrıs’ın çeşitli bölgelerinde özellikle Lefkoşe ‘de ve Yunan Alayı bölgesinde Rum – Yunan tarafları birbirlerine girmişler gece gündüz Lefkoşe ve civarında muharebeye tutuşmuşlardır.
Nedenleri yazılarımın devamında anlatılmıştır.
İlimizin Yukarı Soku Köyünden de Onbaşı Ali ÖZDEMİR Alayın 1inci Bölük Bölgesinde görev yapıyordu.
Onb. Ali ÖZDEMİR yanıma 17 Temmuz 1974 günü geldi.
Bana “Komutanım karşı taraf neden birbirleri ile savaşıyor durum ne olacak?” dedi. Ben de kendisine durumları anlattım. “Hiç merak etmeyin Alayda 25 Subay, 650 Askeriz ama bunlar bizimle muharebe edemezler, çünkü arkamızda büyük güçlü bir Türkiye ve Ordumuz var, Zafer kesinlikle bizim olacak.” Ve Onb. Ali ÖZDEMİR’i rahatlattım.
Ali görev yerine gitti. Ali’nin görev yeri düşmanın en sağlam mevzilerine rastlıyordu. O takım iki gün muharebede çok şehit verdi. Takımın morali bozuktu. Takımın başka bir takımla değiştirilmesi düşünüldü. Şehit olmayıp gelen askerler moralleri bozuk vaziyette toplanmışlardı. Başlarında çok iyi hatırladığım Asb. Zülfikar DİZİKARA bulunuyordu.
Zülfikar Başçavuş’um “Ali ÖZDEMİR’i bana bir gönder.” dedim. Astsubay DİZİKARA takıma dönerek “Ali ÖZDEMİR” diye bağırdı. İştima halindeki bulunan askerlerin başları birden öne eğildi. Ali Şehit olmuştu. Bu anı unutmak mümkün değil.
Onb.Ali ÖZDEMİR evli idi, 2 yaşında bir kızı Dokuz aylık bir oğlu vardı.
Eşi, Anne Babası ve çocukları Lefkoşa Şehitliğindeki babalarını imkansızlıklar nedeni ile görememişlerdi.
2002 yılında Bolu’da Kahraman Komando Tugayımızın başında Tuğ.General Muzaffer ÇARPAN Paşa bulunuyordu.Bir gün yemekte kendisine durumu anlattım.Tuğ.General Muzaffer ÇARPAN Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı arasındaki görüşmelerden sonra aileyi gezi programı dahilinde Kıbrıs’ta ağırladılar.
Güvenlik Kuvvetleri Komutanı o tarihte Tuğ General Galp MENDİ idi.
Bu duyarlılığı gösteren değerli Komutanlarımıza ben Emekli bir Subay olarak teşekkürlerimi iletiyorum.
Onb.Ali ÖZDEMİR’in babsı harekat sonunda bana telefon etti.
Ben telefonlara bakamadım.Defalarca aradı.Benden haber bekliyordu
Sonunda telefonu açtım. Ben Şehidin babasına bir şey demeden “Ahmet Bey ben sizi anlıyorum herhalde oğlum şehit oldu. Allah rahmet eylesin. Vatanımız sağ olsun.” Demiştir.
Şehit Onb. Ali ÖZDEMİR’in eşi ve çocukları ile irtibatımız devam etmektedir.
Türk Ana ve Babaları bu kutsal göreve şair M.Emin YURDAKUL’un;
YA GAZİ OL YA ŞEHİT şiiri ile katılırlar.
“Git evladım, yıllarca ben oğulsuz kalayım
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım
Haydi oğlum haydi git ya gazi ol ya şehit”
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
Devam edecek
