Kerem bey, KÖK Kurs, açılışının üzerinden çok kısa bir süre geçmesine rağmen ilimizin en nitelikli ve en çok rağbet gören kurs markası haline geldi. Bu kadar kısa bir süre içerisinde bu noktaya gelmeyi nasıl başardınız?
KÖK Kurs fiilen Bolu’da henüz bir sene faaliyet göstermiş olabilir fakat bunun perde arkasında meşakkatli ve yorucu bir planlama süreci vardı. Öncelikle Bolu’da kurs merkezlerinin problem durumunu analiz ettim. Bunun üzerine aylar süren bir program tasarladım. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşündüm ve öğrencilerimizin ihtiyaçlarına karşılık verecek şekilde bir planlama düzenledim. Bunun karşılığını bir seneden kısa bir sürede velilerin ve öğrencilerin güvenini kazanarak aldığımızı düşünüyorum. Velilerin 2024-25 dönemi kayıtlarına göstermiş olduğu ilgiden de bunu daha net anlayabiliyoruz.
KÖK Kurs artık başarının ve hayalleri gerçekleştirmenin diğer adı haline de geldi. Bunda kuşkusuz eğitim kadronuzun kalitesi kadar geçmişten gelen birikiminizin de büyük katkısı var. Sizi diğer kurslardan ayıran en önemli özelliğiniz nedir?
Bu zamana kadar birçok kurumda görev aldım. Hem eğitmen olarak hem de idari yönetici olarak. Her iki durumda bana çok kıymetli deneyimler sağladı. Örneğin, bir konuda ne yapmanız gerektiğini hemen öğrenemezsiniz fakat ne yapmamanız gerektiği konusunda daha hızlı bilgiler sağlarsınız. Bağ kurduğum tüm kurumlardan yapılması ve yapılmaması gereken şeyleri gözlemledim. Bunları tecrübelerim ile birleştirdim. Kendi memleketimde kendi kurduğum KÖK markasını bu tecrübelerime borçluyum. Her öğrencinin kıymetli olduğunu, doğru ve zamanında müdahaleler ile her öğrenciye dokunabileceğimize, hem kendim hem de öğretmen kadrom sayesinde inancım tam. Biz, velilerimizle ortak hayalleri paylaşıyoruz. Bu hayal bizim önemli motivasyonlarımızdan birisi.
Bolu Eğitim Dünyasında kendinize özgü ve başarı odaklı metotlarla adeta çığır açtınız. Önümüzdeki dönemde yaşama geçireceğiniz yeni eğitim metotları hakkında bilgi verir misiniz?
Kurumumuzda öğrencilerimize Mizaç Odaklı Rehberlik Hizmeti veriyoruz ve bir sonraki dönemlerde de bu sürece devam edeceğiz. Her insanın parmak izi farklı olduğu gibi mizaçları da farklıdır. Bu farkındalıkla bir öğrenciye yaklaşımımız ve tanımamız bizim öğrenciyle olan diyaloğumuzu ve iletişimimizi güçlendiriyor. Biz eğitimcilerin farkında olması gereken en önemli husus ise öğrencilerin de öğrenme modellerinin parmak izleri gibi farklı olmasıdır yani biriciktir. Bu sebeple öğrencilerimize kuruma geldikleri andan itibaren bir KÖK ( Kişiye Özel Koç) öğretmen atıyoruz. Öğretmenlerimiz öğrencilerin mizaç tiplerine uygun olarak akademik ve sosyal koçluk yapıyor. Yenilik her sektörde olması gerektiği gibi eğitim sektöründe de yadsınamaz bir gerçek. Bu sebeple LGS Sınavın provasını sınava yakın bir zaman diliminde gerçekleştirdik. Öğrencilerimiz sınava girdikten sonra aldıkları puanla istedikleri liselere tercih yapacaklar ve yerleşip yerleşemediklerini öğrenecekler. Bununla da kalmayıp tercih yaptıkları liselere gidebilmek için hangi eksiklerini tamamlamaları gerektiğini konu bazlı, net bazlı geri bildirim veriyor olacağız.
Veliler, çocuklarını gönderdikleri eğitim kurumlarının fiziki şartlarına da dikkat ediyorlar. Günümüzde deprem riski nedeniyle eğitim kurumlarının fiziki koşulları çok daha önemli bir konuma geldi. KÖK Kurs olarak bu noktada apayrı bir avantajınız var. Bu noktada neler söylemek istersiniz?
İlk soruda belirttiğim gibi planlama aşamasında en ince ayrıntısına kadar düşünürken bu öncelikli tercihlerimden birisi müstakil bir bina ve yeni bir bina olmasıydı. Mevcut kurs binasının fiziksel koşulları da bunun bir kanıtı. Bolu deprem bölgesinde olan bir şehir ve çocuklarımız LGS sürecinde okul ve kurs merkezlerinde oldukça fazla vakit geçiriyorlar. Bu sebeple binamızın hem yeni hem de müstakil olması, velilerimizin gönül rahatlığıyla çocuklarını emanet etmelerini sağlıyor. Eğitimde sağladığımız güvenin, fiziksel koşullarla da bütünleşiyor olması bizi farklı kılan bir kurum olarak öne çıkartıyor.
KÖK Kurs aynı zamanda düzenlediği kurumsal etkinlik ve faaliyetler ile ilimizde büyük fark yaratıyor. Özellikle sınav öncesi ve özel günlerde gerçekleştirdiğiniz etkinlikler ve geleneksel hale gelen bahar şenlikleri bunun en güzel örnekleri. Bu aşamada yeni etkinlik ya da sürprizleriniz olacak mı?
Evet. 23 Nisan 2024 Salı günü öğrencilerimize bir bahar şenliği planladık. 23 Nisan Çocuk Bayramı olduğuna göre çocuklarımız için bir program yapmak zorundaydık. En azından bunu kurumum adına söyleyebilirim. “Öğrencilerimizin ihtiyaçlarına karşılık verecek bir sistem kurduk” demiştim. İşte bu organizasyonlar da öğrencilerin sosyalleşme ihtiyacını karşılıyor. Hepimiz bu sıralardan geçtik ve ne kadar yorucu olduğunu biliyoruz. Onları da anlamalı ve olabildiğince bu tür etkinliklerle motive etmeliyiz. Geçmişte öğrencilerimizle bir mangal partisi yaptık, Ramazan’da iftar etkinliği yaptık, öğrencilerimiz ile futbol ve voleybol müsabakaları gerçekleştirdik. Yani kısacası sadece eğitimde değil sosyal faaliyetlerde de iddialıyız.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
KÖK ailesi olarak güçlü sistem ve güçlü kadroya olan inancımız tam. Bir senede bu kadar ilerlememizin sebebi de budur. Öğrenci-öğretmen-veli iş birliği, eğitim sürecimizin en önemli yapı taşıdır. Sınava hazırlık sürecinin herkes için yorucu olduğunun farkındayız. En başından beri bu süreci öğretmenler, velililer ve en önemlisi öğrencilerimiz için planlı ve programlı bir şekilde ilerletmeye çalışarak yüklerini hafifletiyoruz. Her işin bir ehli vardır. Her işin bilenine bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Eğitimin KÖK’ten halledilmesi için KÖKTEM diyoruz. Sınava girecek öğrencilerimize şimdiden başarılar diliyorum.
