120x600

Alemdar inşaat

11-06-2018 EĞİTİM

Sait Gürsoy Üniversiteye Girişteki Yeni Sistemin tüm ayrıntılarını haber sitemize anlattı

Ünlü Eğitim Danışmanı ve Yazar Sait Gürsoy “Üniversiteye Girişte Yeni Sistem ve YÖK’ün Son Dakika Değişiklikleri” hakkında Bolu Objektif haber sitesine önemli açıklamalar yaptı…

Sait Gürsoy Üniversiteye Girişteki Yeni Sistemin tüm ayrıntılarını haber sitemize anlattı
Bİ tur

Sabah Gazetesi Eğitim yazarı, CNN Türk’te  “Başarıya Doğru” isimli eğitim programını hazırlayan Sait Gürsoy, Kıbrıs Amerikan Üniversitesi Kurumsal İletişim ve Tanıtım Müdürü Gökhan Güneyli ve Kıbrıs Amerikan Üniversitesi Bolu - Düzce Temsilcisi Nuray Namdar haber sitemizi ziyaret ettiler.  Sait Gürsoy  “Üniversiteye Girişte Yeni Sistem ve YÖK’ün Son Dakika Değişiklikleri”  hakkında Bolu Objektif haber sitesine dikkat çekici açıklamalar yaptı…

 

 

Sait Bey, Bolu’ya geliş sebebinizi öğrenebilir miyiz?

Bolu’ya, Kıbrıs Amerikan Üniversitesiyle, Bolu Milli Eğitim Müdürlüğünün işbirliğiyle rehber öğretmenlere üniversiteye girişteki yeni sistemde üstlenecekleri rolü anlatmaya geldim. Bu seminerde hem rehber hocalara yeni getirilen sistemi hem de YÖK’ün son dakikada yaptığı değişiklikleri aktarmaya çalışacağız. Burada amacımız hem Kıbrıs Amerikan Üniversitesi hem de Bolu il milli eğitim müdürlüğü olarak tercih döneminde öğrencilere en iyi şekilde yardımcı olabilmektir. Bu konuda öğrencilere en doğru bilgilerin verilmesi için beraberce bu tür çalışmanın içersine gireceğiz.

 

Bolu’ya ilk defa mı geldiniz?

Daha önce Bolu’ya 3- 4 kez birçok dershanenin davetlisi olarak geldim.  O zamanlar dershaneler söz konusuydu. Ayrıca bazı özel okulların davetlisi olarak geldim. Çeşitli alanlarda Üniversite adaylarıyla, lise öğrencileriyle, rehber öğretmenler ve velilerle bir araya geldik. O zamanın şartlarında Veli- Genç ilişkisi, Üniversite giriş sınavı, sınav stresi nasıl giderilir? Sınavda nasıl bir taktik uygulamalı ki nasıl daha yüksek puan alayım?  Gibi konuların üzerinde durmuştuk.

Bu yıl Üniversiteye girişte yeni bir sistem uygulanacak… Acaba bunun amacı nedir?

Üniversiteye girişte bu yıl yeni bir sistem getirildi. Liseye girişte de yeni bir sistem değişikliğine gidilince bunu tamamlayıcı bir unsur olarak getirildi. Çocuklarımızın 2030’lu yıllarda hayatta başarılı olabilmeleri için ya da endüstri 4.0 dediğimiz olaya uyum sağlamaları amaçlanıyor. 2030 yılları ve sonrasında iş dünyasında robotların yer alması, onun karşılığında insan faktörünün daralmaya girmesi,  bununla birlikte birçok mesleğin değişeceğini, yapay zekanın devreye girmesiyle birlikte gençlerin sorgulayıcı, ekip olarak çalışacağı, gençlerin sorun çözücü ve bununla birlikte inisiyatif kullanabilecek durumda olmalarını sağlayacak bir sistemle karşı karşıya geliyoruz. Yani artık bilgi sorulmayacak. -Bilginin kullanılması sorulacak- olan yeni bir sistem karşınıza geliyor. Bence son derece doğrudur. Zaten klasik sistemin biraz daha dışına çıkmamız gerekiyor. Dünya bazında gerek Amerika gerek Avrupa ‘da yapılan sınavlarda artık bilgi değil bilginin hayatta kullanılması soruluyor. YÖK’ün aldığı karar son derece doğrudur. Onları kutluyorum.

 

 

Sınavda 1.oturum olan Temel Yeterlilik Sınavı (TYT) hakkında bilgiler alabilir miyiz?

Sınava baktığımızda iki oturumdan oluşacak. İlki 30 Haziran Cumartesi günü biraz evvel bahsettiğiniz Temel Yeterlilik Sınavı, 2. Oturum ise 1 Temmuz Pazar günü yapılacak olan Alan Yeterlilik Sınavı. (AYT) Temel Yeterlilik sınavına baktığınızda Türkçe, Temel Matematik, Fen ve Sosyal sorularıyla karşı karşıya geleceğiz. Burada Türkçe ve Temel Matematik’te 40’ar soru sorulurken Fen ve Sosyal’de 20’şer soru sorulacak. Ancak bu sınava bir YGS ya da ÖSS benzeri bir sınav cümlesi kullanılırsa son derece yanlıştır. Eğer bu oturum böyle bir sınav olsaydı süre 120 dakika olurdu. Dikkat edilirse 135 dakika verilmiştir. Yani karşımızda yepyeni bir sınav var. Soru şekli değişiktir.  Yani gençler yeni bir alengirli sınav ile karşı karşıya gelecekler. Bu sınavın sonunda eğer TYT olarak 150 ve üzerinde puan alabiliyorsa bir gencimiz 2 yıllık meslek yüksek okullarını seçebileceği gibi 4 yıllık ta özel yetenek sınavıyla öğrenci alan yerleri seçme şansına sahip olacaktır.

 

Testlerde ki soruların özellikleri ne olacak?

 

Temel Yeterlilik Sınavı’ndaki soruların özellikleri…  Burada gençlerin son derece dikkatli olması gerekir.  Bir önceki sınava kesinlikle benzemeyecektir. Özellikle Türkçe ve Temel Matematik sorularına baktığınızda ortaokulda aldıkları bilgileri değil ortaokulda aldıkları bilginin hayatta kullanılması söz konusu olacaktır. Ancak Fen ve Sosyal sorularına baktığınızda ise sayı olarak daha düşüktür. Bunlarda geçen seneki YGS bazında formatında olan sorulardan oluşacaktır. Ben kısaca şöyle izah edeyim İstanbul’dan Bolu’ya bir anayol var. Ancak anayol’un her iki tarafında da yan yollar var. Yan yol’un bir tarafında Türkçe ve Temel Matematik otururken bir tarafında da Fen ve sosyal olacaktır.  O zaman öğrencinin orta okul 6,7,8 Temel bilgisi, Temel kültürü oluşacak ama diğer tarafta da 9,10’daki bilgileri üzerine bina olarak dikilecek. Yani ortak gördükleri konular ve bilgilerin kullanabileceği bir sınavla karşı karşıyasın ancak burada uzmanlar şunu söylüyor. “Sınav geçmiş yıllara oranla 1.oturum olarak kolay gelecektir” bu ifade şu anlama gelmektedir. Öğrencilerin büyük bir bölümü çok net yapacaktır. Esasında bu çok mutlu edecek bir sonuç değildir. Çok net yapılıyorsa o zaman yanlış sayısının çok az olması lazım. O zaman aday bu çok kolay diye herhangi bir gevşekliğe girerse maalesef puan kaybıyla da karşı karşıya gelecektir. Burada şunu kesinlikle unutmamak gerekir 1.oturumun as solisti Türkçe ve Temel Matematiktir. Bununla birlikte daha sonra fen ve sosyal gelir. Adaylara benim tavsiyem 1.oturum, 2.oturumu etkileyeceği için mümkün olduğu kadar 1.oturumda çok fazla net yapmaları gerekir diye düşünüyorum.

Net derken… Adaylar en az ne kadar net yapmalı?

Adaylar eğer 15-17 net yaparsa barajı aşarak 150 puan alabilir. Fakat bu hiçbir işe yaramaz. Eğer 1.oturumun 2.oturuma katkısı toplam puanda % 40 gibi olacaksa o zaman bu durum çok önemli bir olaydır. Benim gençlere tavsiyem 96 ve üzerinde net getirmeleri gerekir. İster sayısal ister eşit ağırlıklı ister sözel puanlı yer seçin adaylar 4 testi de yapabildikleri kadar çok yapmak zorunda olduklarını unutmamalarında yarar var.

 

 

2. Oturum olan Alan Yeterlilik Testi’nin ( AYT) içeriği nedir?

Burada her aday için 40’ar soru var. Özellikle testlere baktığımızda şöyle bir tablo ile karşı karşıya geliyoruz. Buradaki sorulara baktığınızda 1.oturumdan son derece farklıdır. Burada bilgiye dayalı sorular vardır. Adayın özellikle Lise 1,2,3 ve 4’te ki konularda çok iyi bilgi sahibi olması gerekmektedir. Ancak geçen yıllara baktığımızda yani geçen yılki sorularla bu yılki sistemi karşılaştırdığımızda geçen yıllarda daha çok soru çıktığı için örnek; Biyolojiden 30 tane soru çıkıyordu, 50 tane konu başlığını rahatlıkla sorabilirlerdi. Ancak bu yıl soru sayıları yarı yarıya düştü. Örneğin; Biyolojiden 13 tane soru sorulacak.  O zaman burada 50 tane konu başlığını bir anda sorma şansınız yok. O zaman çoklu konulardan soru çıkacaktır. Örneğin 3 çoklu konudan bir soru, iki çoklu konudan bir soru, ya da 1 konudan 1 soru çıkabilecek.  Benim burada adaylara tavsiyem şu; 180 dakika verildi. Puanını oluşturmak için 2 test yapılacak, toplam 80 soru,  -180 dakika buna rahatlıkla yeter-  cümlesini kullanmaları son derece yanlış.  Çünkü burada bilgi yerine çok detaylı bilgiye dayalı çoklu konulu sorular çıkacağı için adaylar zamanın pek yetmeyeceğini göreceklerdir. 1. Oturumda herkes çok net yapacak ama bence olayı belirleyecek olan 2.oturumdaki verecekleri yanıtlar olacaktır.

YÖK’ün puan hesaplamalarında son dakika değişiklikleri yaptığını biliyoruz…  Bunu biraz açar mısınız?

Bu son dakika değişikliği bence son derece mantıklı ve doğru bir değişikliktir. Daha önceden TYT puanları oluşurken Temel Matematik ve Türkçenin her ikisinden de 0,5 net çıkartmak gerekiyordu. Bunu şöyle düzeltti.” Herhangi birinden” cümlesini kullandı. Yani aday yalnızca Türkçe’ den yalnızca Temel Matematikten yarım net çıkarırsa burada TYT puanı gelecek. Alan Yeterlilik Testinde ise puanı oluşturan iki ana testten de 0,5’er net çıkartılması gerekiyordu. Bunu da değiştirdiler. Bu iki testten herhangi birinden bir 0,5 net çıkartılırsa adayın puanı hesaplanacak. Alınan karar doğrudur. Kimse mağdur olmayacaktır. Bu konuda da YÖK’ün doğru yaptığını düşünüyorum.

Sizce Orta Öğretim Başarı Puanının önemi nedir?

Bu yıl bence puanlar birbirine çok yakın gelecek. Bu yüzden olayı çözümleyecek olan hadise Orta Öğretim Başarı Puanıdır. Yani öğrencinin Lise 1,2,3 ve 4.sınıftaki okul başarısı diğer adıyla diploma notudur. O yüzden benim gençlere tavsiyem şudur; “Mümkün olduğu kadar diploma notlarını yüksek getirmeye çalışsınlar. Geçen yıl üst puan alan okullarda bir puan ortalama 2500 ile 3000 kişiyi oynatırken bunun karşılığında bu yıl daha dar alanda hareket edileceği için 1 puanın 4000 ile 4500 kişiyi oynatacağını zannediyorum.  Bu durum Orta Öğretim Başarı Puanının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Baraj puanıyla ilgili görüşleriniz nelerdir?

Sayısal puanda ilk 40.000’e giren bir genç Tıp fakültesini tercih edebilir ya da Sayısal puanda ilk 240.000’e giren mühendisliği tercih edebilir. Yine sayısal puanda ilk 200.000’e giren mimarlığa, Eşit Ağırlıkta ilk 150.000’ e giren de Hukuk’u tercih edebiliyordu. Öğretmenliklerden de ilgili puan türünden 240.000’i tutturanlar tercih yapabiliyorlardı. Ancak burada en önemli soru işareti Özel Yetenek sınavıyla öğrenci alacak olan yerlerin Resim, Müzik, Beden gibi TYT puanıyla öğrenci alacak yerlerin bir sınırlama getirileceği idi. Bunu bu yıl YÖK 2019’a bıraktı. Burada aldığı karar doğrudur. İlk yıl insanlar şaşırabilirdi. Bu şaşırma ya da mağdur olmayı ortadan kaldırdı ama bu uygulama önümüzdeki yıl uygulanmaya başlayacaktır.

Sonuçlar ne zaman belli olacak?

Sonuçlar 31 Temmuz’da belli olacak. Büyük ihtimalle tercih dönemi 1- 17 Ağustos tarihleri arasında yapılacak.

Tercih döneminde neler yapılmalı?

Burada Ailelere, rehber öğretmenlere ve öğrencilere çok büyük görev düşüyor. Örnekleyecek olursak geçen yılki sınav Elma, bu yılki sınav Portakal. İkisi de Meyve ama ikisinin de tatları ve vitaminleri ayrı. Yani bu yıl hiçbir kimsenin geriye dönük senin seçeceğin bölümle ilgili bir taban puan ya da senin seçeceğin bölümle ilgili bir başarı sırası söyleyemez. Burada bir kriz yaşanacak. Ancak kriz’den artılar çıkartabiliriz. Bu yüzden Velinin de öğrencinin de okulların rehberlik birimlerine son derece anlayışlı bir biçimde yaklaşmaları lazım. Çünkü rehberlik birimi de, eğitim medyası da, eğitim dünyası da yapılacak olan tercihlerle ilgili tam bilgi sahibi değil. İlk kez belki de bir başarı sırasına ya da puana dayalı olmayan tercih yapılması çok doğru olacak.  Bu sene krizden fırsat doğarak Üniversite adayının ilgi ve istekleri doğrultusunda bir tercih yapacağını düşünüyorum. Üniversite adaylarının yerinde olsam seçmek istedikleri üniversitelerin ve seçmek istedikleri bölümlerin bir kere akademik kadrosunu araştırırım. Oradaki profesyonel öğretim üyelerini araştırırım. Eğer bir vakıf üniversitesi seçiyorlarsa ( Burada devlet, vakıf ya da Kıbrıs’taki üniversiteleri topladığımızda 200 tane üniversite var) bu üniversitelerin bursluluk durumlarına bakarım. Bunların devam süreçlerini ve nasıl verildiğini incelerim. Ayrıca bu üniversitelerin yurtdışı bağlantısına bakarım. Yurtdışındaki üniversitelerle işbirliği yapıyor mu? Uluslararası bir üniversite mi? Erasmus sistemi var mı? Yok mu? Yurtdışındaki başka bir üniversiteyle karşılıklı Change ( gidiş-geliş) sağlayabiliyorlar mı? Ona bakarım. Ayrıca yurtdışından gelen uluslararası öğretim üyesi sayısı, yurtdışından gelen uluslararası öğrenci sayısı son derece önemlidir.  Çünkü bunlar hem öğrenciye kültür olarak aşılama yapabilirler. Uluslararası öğrenci oldukları için seçecekleri mesleğe daha geniş açıdan bakabilirler, kuracakları dostluklarla iş dünyasına atılabilirler. Bunun yanı sıra bir gencin çok donanımlı olması lazım. A mesleğini seçecekse o mesleği ilgilendiren bölümlerden de ön bilgi sahibi olması lazım. Bunun için çift anadal ya da yandal yapabiliyor mu? Bunun ölçümlerinin olması gerekiyor. En önemlisi Hayata profesyonel hazırlanabiliyor muyum? Lise 1,2,3 4’te kariyer basamaklarını nasıl öğrenciler yükseltiyorlar?  Bunları görmeleri gerekiyor gibi geliyor bana. Ayrıca günümüzdeki diplomaların geçerliliği 5 yıldır. Mezunlar derneği adaylara nasıl meslekleri yeniliyor? Sürekli eğitim merkezi hangi olanağını nasıl sunuyor? Bunlara bakmaları lazım. Burada staj olayı çok önemli. Ben bölümüme göre hangi şirketlerde staj yapacağım sorusunun cevabı büyük bir önem kazanıyor. Günümüzde artık Yüksek lisans yapmak çok doğal. Peki, ben nerede yüksek lisans yapabilirim? Sorusunun cevabını alabilirlerse bu olayı getirebilirler. Başta da söyledik 2030 ve sonraki yıllarda artık global bir dünyanın insanı olacağı için gençler üniversite bölümü seçerken son derece dikkatli olmaları gerekir. Ben sözü şöyle tamamlayım; Yaptığımız bir çalışma var, adayların % 70’i bölüm seçiyorlar. A üniversitesinde bir işletme bölümü olmazsa B,C,D diye bakıyorlar. %30’u ise bir üniversite olsun ama ne olursa olsun diye bakıyorlar. Kararlarına saygılım ancak donanımlı bir genç olarak yetişebilmek için bahsettiğimiz olaylara baktıklarında bence puan ya da başarı sıralaması hiç önemli değil kalplerinin seslerine kulak verirlerse zannedersem hayatta hem başarılı olurlar. Hem de mutlu olurlar. Hem madden hem manen.

 




HABERE YORUM YAZIN

DİĞER EĞİTİM HABERLERİ
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları