120x600

Alemdar inşaat

12-11-2016 Eda BAYRAKTAR

Sen unuttun Türkiye. Birkaç gün konuştun sonra sustun. Sen zaten hep susuyorsun. Ensar Vakfı’nda 45 çocuğun istismar edilmesi umrunda olmadı. Mülteci kampında 3.5 aylık bebek tecavüze uğradı, öldü. Türk olmadığı için onu da es geçtin Türkiye. Şimdi Gerger’de bir şeyler oluyor. “76 çocuk” diyorum Türkiye, 76 çocuğun istismar edilmesinden bahsediliyor. Valilik bunu kabul ediyor, ama konuyla ilgili yayın ve yayım yasağı var. Sen bilmiyorsun. Şimdi Gündem Çocuk Derneği kapatıldı. Bu da umrunda değil. Bildiğinden, sana en dokunanından bahsedeyim Türkiye.

 

Biraz aynaya bakmanı isteyeceğim.

 

Aynada bu sefer gördüğün yüz toprak altından çıkarılan elbiseli bir kız çocuğunun cesedi. Çocuk dört yaşında, minicik ayakları çamurdan heykel gibi yatıyor: Irmak Kupal

 

Türkiye, gel insanlığı ve vicdanı kimseye malzeme etme!

 

Bu ülkede herkes insanların önce kaybolup sonra ölü bulunmasına alıştı. Daha da kötüsü kaybolunan andan olayın çözülmesine kadar geçen süreci televizyon programlarında izleyerek günü geçirmeye aşina oldu. Sunucu kadınlar görünmeyen pelerinleriyle halk kahramanlığına soyunuyor. Nasıl oluyor da bir cinayet şüphelisi gündüz kuşağı programına konuk oluyor? Kanalın ana haber spikeri haberi verirken, sunucu hakkında, “boşuna fenomen demiyoruz” deme cüretini kendinde nasıl buluyor? Bir annenin acısı, hayatı tanıma fırsatı bulamayan bir bebeğin cesedi üzerinden nasıl reyting savaşı verilebiliyor?

 

Buna sen izin veriyorsun Türkiye!

 

Sonra katilin itirafına bak..

 

Söylenecekler, söylenmesi gerekenler ağzından bir anda dökülmüyor. Önce kendince bahaneler sunuyor. Kısa, ama upuzun cümleler kadar anlamlı sözler ediyor. “Ruhum bozuk” diyor. Babasından yıllarca işkence gördüğünü söylüyor. Bunlar ceza indiriminin gerekçeleridir Türkiye, iyi biliyorsun. Bu sihirli bahaneleri sunduğunda parmaklıklar eriyor, kilitli kapılar özgürlüğe açılıyor yavaş yavaş. Sahi, o babasından işkence gördü diye Irmak ölmek zorunda mıydı? Hayır. Bunun başka bir gerekçesi var. ‘Babasından işkence gören ruhu bozuk adam’ bekar. “Ama bekarım, o yüzden kendimde değilim” diyor. Bu öyle saçma sapan ve nedensiz bir cümle değil Türkiye. Bu sensin. Bekar, yani düzenli cinsel birliktelik yaşadığı kimse yok. Hani sen de aynı apartmanda oturan Ayşe Teyze’nin serseri oğluna diyorsun ya “Evlense düzelir” diye, hani bekar adamların başıboş olduğunu savunuyorsun ya.. İşte senin zihniyetinin örtülü bir tasviri bu cümle: Bekar, o yüzden kendinde değil. O yüzden dünyaya geleli birkaç yıl olmuş bir bebekle kendine gelebilir. Abarttığımı düşünüyorsun, Facebook’ta çokça paylaşım yapıp tepki gösterdiğin için kendini aklamaya çalışıyorsun, elinden geleni yaptığına inanıyorsun.

 

Sahi, elinden geleni yaptın mı Türkiye? Irmak, Büşra, Mert, Ali sağlıklı bir ortamda büyüyebilsin, haklarını bilsin, toplum onları birer birey olarak kabul etsin diye çalışan Gündem Çocuk Derneği kapatıldı. Duydun mu? Nerden duyacaksın. Duysan da bir şey yapmazsın Türkiye.

 

Unutursun sen. Susarsın.

 

Sen zaten hep susarsın. Ensar Vakfı’nda 45 çocuğun istismar edilmesi umrunda olmadı. Mülteci kampında 3.5 aylık bebek tecavüze uğradı, öldü. Türk olmadığı için onu da es geçtin Türkiye. Şimdi Gerger’de bir şeyler oluyor. “76 çocuk” diyorum Türkiye, 76 çocuğun istismar edilmesinden bahsediliyor. Valilik bunu kabul ediyor, ama konuyla ilgili yayın ve yayım yasağı var. Sen bilmiyorsun.

 

Şimdi Gündem Çocuk Derneği kapatıldı. Bu da umrunda değil. Bildiğinden, sana en dokunanından bahsettim Türkiye.

 

İçin sızlasın istedim. İçin yansın Türkiye!

 

Geleceğin umut olsun istiyorsan, bugün çocuğuna sahip çık Türkiye!

 


www.boluobjektif.com'da yer alan köşe yazarlarının yazıları kendi görüşleridir. Yazdıkları köşe yazılarından dolayı www.boluobjektif.com sorumlu tutulamaz.



Eda BAYRAKTAR Diğer Yazıları
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları