120x600

Alemdar inşaat

25-07-2015 Ekrem ASMA
Ekrem ASMA

Ekrem ASMA

Çözüm Süreci … ( Ya da Rüya ve Kabusun Kıyısında )

Hep denedin, hep yenildin. Olsun. 

Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil… Samuel Beckett

 

Çözümün hayali hatta yalanı bile güzeldi … İstemesek de ; biteceğini bildiğimiz bir rüyadan  kadim kabusumuza uyandık yeniden … Çözüm süreci bitti … “ Ne olur beş dakika daha uyuyayım” diyesi geliyor insanın ama yine “ yenilme” vakti barış rüyacılarının … 

Üstelik iyi de yenilmedik … Çünkü sanki kıyısına gelmiştik rüyanın  her şeye rağmen ,  kısa bir süre önce kesintiye uğramadan son adımlar atılmaya hazırlanıyordu . Sonra sanırım  seçim  hesapları ile anlaşılmaz şekilde süreç durdu … Anlamsız karşılıklı suçlamalar , ithamlar ve tehditlerle pamuk ipliğine bağlı rüya kabusa döndü . 

Sorunun iki temel parçasına sarıldı yine taraflar … İnkar – asimilasyon dili ve şiddeti – terörü çözüm olarak benimseme …  Yıllardır uygulanmış ve fayda vermediği anlaşılmış bir hataya her iki tarafında hararetle sarılmasına insanın inanası gelmiyor… Üstelik çözüm süreci içerisinde bir çok adım atılmışken. Evet içeriği tam olarak belli değildi, yol haritası belirsizdi ama atılan adımlar hatta bizzat mevcut karşılıklı şiddet politikalarından vazgeçilip “ çözüm “ arayışı ve “ çözüm hayali”  bile çok önemli bir adımdı.  Anlaşılan o ki , uzun bir süre çözüm iklimine geri dönemeyeceğiz.. Silah , kan ve göz yaşı kabusunda çekecek çok çilemiz var… Bu dönemde yine bildik kahramanlık yalanlarımıza, nutuklarımıza , haklılıklarımızı  parlatıp , hatalarımızı  ve haksızlıklarımızı sümen altı ettiğimiz bir vicdan rahatlaması / karartması dönemi yaşayacağız maalesef… 

Suçlu arama mantığıyla değil ; ne zaman gelir bilmiyorum ama bir daha ki sürece faydası olması amacıyla süreci sona erdiren bazı sebepleri değerlendirmekte fayda var. 

Öncelikle süreci yöneten ve hükümet olan Ak Parti inanılmaz ve anlaşılmaz anlık taban tabana zıt adımlar attı. Bir yandan büyük bir siyasi risk alıp çözüm sürecini başlattıktan sonra “ Kürt sorunu yoktur” söylemine nasıl ulaşıldı anlamak mümkün değil.. Maalesef sanırım , burada yolsuzluk iddiaları ile sarsılan iktidarı koruma refleksi , partinin ve liderinin bekası , başkanlık hayali her şeyin önüne geçti … Oysa süreç başarıya ulaşsaydı hiçbir unvan ya da başarının ulaşamayacağı bir zafere imza atacak ve gönüllerde hep yaşayacaktınız… Şimdi, kaosa sürüklenmiş bir ülke de ateşten gömlek içinde bin bir zorlukla iktidar koltuklarınıza sarılarak korkarak ve korkutarak  yönetmeye çalışacaksınız kabusu… 

Diğer taraf ise sanki sürecin kesintiye uğramasına davetiye çıkarır uygulamalara imza attı… Bir çok olay var ama  en basitinden , yerel birimler oluşturup kimlik kontrolü yapmak gibi bir uygulama nasıl açıklanabilir… Ne gerek vardı barış umudunun yanında böylesi küçük ego tatminlerine … Her fırsatta silahı ve şiddeti tehdit aracı kullanmak  ve hatırlatmak yerine aksine silahsız sivil itaatsizlik eylemleri geliştirmek çok mu zordu… Bu noktada HDP gerek örgüte gerekse tabana karşı daha fazla risk alıp gerçekten şiddet dışı çözümü benimsediğini gösterebilmeliydi. 

Ve her iki tarafta kriz anlarında sakin kalmayı başaramadı… Sorunun üçüncü en önemli  parçalarından olan uluslar arası güç odaklarının , “ Ortadoğu ortadoğululara bırakılmayacak kadar önemlidir” argümanına ve kapanına teslim oldular… 

Beş dakika daha çözüm süreci rüyasında uyuyabilseydik keşke … Umarım kabus dönemi kısa sürer … 

 


www.boluobjektif.com'da yer alan köşe yazarlarının yazıları kendi görüşleridir. Yazdıkları köşe yazılarından dolayı www.boluobjektif.com sorumlu tutulamaz.



Ekrem ASMA Diğer Yazıları
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları