Ekrem ASMA
CUMHURİYET ve SINIFTA KALMAK …
CUMHURİYET ve SINIFTA KALMAK …
Hepimizin, cumhuru oluşturan tüm kesimlerin ve tek tek her vatandaşın Cumhuriyet Bayramı, bayram gibi güzel ve mutlu olsun …
Peki öyle mi ? Mutlu muyuz ve herkes mutlu mu ? … Çok, çok uzun zamandan beri belki de kuruluşundan beri ve elbette daha öncesinden beri ortak bir paydayı , ortak bir zemini ortak bir ruhu yakalayamadık … Her kesim , kendi ruhunu tüm kesimlere sirayet etmeye kalktı ve o kadar iyi niyetliydi ki her kesim; gerektiğinde baskı uygulamaktan , zorlamaktan bile çekinmedi … Ortak bir ruh , ortak bir zemin yaratamadık ama elbirliği ile keyifsiz , sürekli gergin, krize ve kavgaya açık , diğerinin üzüntüsünden mutlu olabilecek bir cehennemi yaşatıyoruz birbirimize … Hepimiz , her kesim sınıfta kaldı …
Bugün bile , Cumhuriyetten bahsederken her kesimi kucaklamak yerine ; mevzi kazanmaktan , ölümüne savunmaktan ve bir sürü ayrışmadan bahsediyoruz… Farkında değil miyiz hepimiz ve hepimizin tarihsel referansları sınıfta kaldı işte … Kemalistler sınıfta kaldı , siyasal İslami hareket sınıfta kaldı , Türk ve Kürt milliyetçileri sınıfta kaldı … Hepimizin kendine göre “ama” ları , “ ancak” ları var… Her kesim aynı anda hem mazlum hem de zalim … İyiniyetli olsa bile zalimliği bırakmadığımız sürece , kendi doğrularımızı bütüne sirayet ve empoze etmekten vazgeçmediğimiz sürece de sınıfta kalmaya devam edeceğiz…
Artık birbirimizi anlama ve barışma zamanı , hep beraber tüm farklılıklarımızla beraber ve birbirlerimizin farklılıklarını korumaya yardım ederek Cumhur olma ve Cumhuriyeti yaşama zamanı …
Çok kritik zamanlardan geçiyoruz… Sürekli sınıfta kalan bizler için aynı zamanda bir BÜTÜNLEME sınavı yaşanan ve yaşanacak süreç … Önümüzde seçimler var … Benim için seçimden sonrası önemli, hangi partiler ne oy alırsa alsın seçim sonunda çıkan milli iradeyi herkes doğru okuyup , doğru ve olgun şekilde davranmak zorunda . Geçen seçimlerde bunu başaramadık ve seçimleri yenilemeye karar verdik. Ama bu arada zaten yangın yeri olan bir coğrafyanın göbeğinde yer alan vatanımızda da işler iyice karıştı … İki seçim arası süreçte bütün açık yaramalarımıza tuz basıldı , oluk oluk kan aktı… Hem iç kamplaşma ve kapışma hem de yeniden şekillenen coğrafyada yaşanan gelişmeler sebebiyle sanki yeniden varlık – yokluk mücadelesi noktasına hızla sürükleniyoruz…
Kurtuluş Savaşımızın kahramanlarından İsmet İNÖNÜ ( öylesine bölündük ve öylesine kamplaştık ki bir varlık – yokluk savaşında büyük emekleri geçmiş insanlarımıza ve değerlerimize bile yabancılaştık… Bu konuyu , kurtuluş savaşı – sonrası ve 1925 sonrasını ayrı bir yazı da ayrıntılı olarak ele almak lazım ama burada şunu belirtelim , Kurtuluş Savaşını yürüten kadroya savaşta ki üstün hizmetleri sebebiyle şükran duymak hepimizin görevi … tamam, sonra yollar ayrılmış olabilir o ayrı konu ama yapılan hizmetler göz ardı edilemez ve o hizmetler sebebiyle diğer kesimlerin takdir ve şükran borcu devam etmektedir… her neyse kaldığımız yerden devam edelim … ) Evet , Kurtuluş Savaşının kahramanlarından İsmet İnönü çok derin bir tahlil ve tespitle “ Kurtuluş Savaşı bize 100 yıl zaman kazandırdı “ diyor …
Yüz yıl doluyor, ağır aksak da olsa, hep birbirimize yaptıklarımız sebebiyle sürekli sınıfta kalsak da çok yol aldık … Ama sanki yeniden bir varlık – yokluk mücadelesine sürükleniyoruz… Söyleyeyim en büyük düşmanımızda , kendimiziz . Sürekli birbirimizin ve dolayısıyla hepimizin, tüm kesimleri ve renkleri ile Cumhur’un bacağına sıkıyoruz….
Bugün Bayram, bayram gibi yaşalım ve bayram gibi Cumhurun tüm kesimlerini
“ ama” sız kucaklayalım… Sonra hep beraber BÜTÜNLEME sınavına çalışalım zira birbirimizden öğreneceğimiz ve birlikte öğreneceğimiz çok şey var …