120x600

Alemdar inşaat

25-12-2019 Şenol SAK
Şenol SAK

Şenol SAK

“SIRADIŞI YAŞAMLARIYLA RENGİN USTALARI-9” Osman Hamdi Bey

Osman Hamdi Bey, (1842-1910)
 

Osman Hamdi Bey 1842-1910 yılları arasında yaşamıştır. Usta bir yönetici, ressam, arkeolog, hoca, müzeci ve yazar olarak tanıdığımız Osman Hamdi Bey, bugünde varlıklarını sürdüren ülkemizin önemli sanat akademileri ve çağdaş müzelerinin kurulmasına öncülük etmiştir. Aynı zamanda, usta bir ressam olan Osman Hamdi’nin eserleri bugün, önemli  müzelerin koleksiyonlarında yer almakta, müzayedelerde rekor fiyatlara alıcı bulmaktadır.

Osman Hamdi Bey, eğitimli bir ailenin çocuğu olarak 1842 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Sadrazam İbrahim Ethem Paşa’dır ve o’da tıpkı kendisi gibi Avrupa’da eğitim almış çağdaş görüşleri olan aydın bir Osmanlı devlet adamıdır. Osman Hamdi, İlkokul eğitimini İstanbul-Beşiktaş’taki bir okulda aldı ve sonrasında da  Mekteb-i Maarif-i Adliye’ye devam etti. 1857 yılında, hukuk eğitimi alması için babası tarafından Paris’e gönderildi. Burada 12 yıl kalan Osman Hamdi, aralarında ünlü ressam Boulanger ve Jean-Leon Gerome’un da bulunduğu ressamlarla çalışma fırsatı buldu. İlk evliliğinden kızı Fatma, Paris’te dünyaya geldi. İstanbul’a dönerek Hariciye Protokolü’nde müdür yardımcısı olarak çalıştı.1869'da Bağdat'a "Yabancılar Bürosu Müdürü" olarak atandı. Osman Hamdi Bey daha sonra İstanbul'da çeşitli görevlerde bulundu. Bu görevler ağırlıklı olarak Hariciye Nazırlığı'nda idi. Osman Hamdi, ömrünün çoğunluğunu arkeolojik kazılarda geçirdi. Hatta İskender Lahdi'ni ortaya çıkardı ve uluslararası alanda ün kazandı. 1881 yılında Müze-i Hümayun Müdürlüğü'ne tayin edildi ve Türk Müzecilik tarihimizin baş sayfasına yerleşti. 30 yıllık Müze-i Hümayun, onun çalışmaları ile dünyanın en önemli müzelerinden biri olan İstanbul Arkeoloji Müzesine dönüştü. Müze Müdürü olarak birçok kazı yaptırdı. Bazı kazıları özellikle kendisi yönetti ve eski eserlerin yurt dışına çıkmasını önlemek amacı ile 1884' de Asar-ı Atika Nizamnamesini çıkarttı. Anadolu'nun her köşesindeki eserler İstanbul'a getirildi. Böylece, dünya çapında önemli eserlere sahip olan Arkeoloji Müzesi'nin koleksiyonları oluşturuldu.

 

 

Osmanlı kültür, sanat ve bilim hayatında son derece önemli bir rol oynamış olan Osman Hamdi Bey, bazı görüşlere göre, batılı anlamdaki “Çağdaş Türk Resmi”nin de kurucusudur.

 

 

 

Osman Hamdi Bey, bugünkü adı “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisi” olan, Sanayi-i Nefise Mektebi'nin kurucusudur. Paris'te okurken yakından inceleme fırsatı bulduğu, -akademik- güzel sanatlar eğitimini Sanayi-i Nefise'ye taşıdı. Osman Hamdi Bey'in 68 yıllık yaşamına, onlarca başyapıt sığdırmıştır. “Kaplumbağa Terbiyecisi”, “Kur'an Okuyan Kız”, "İstanbul Hanımefendisi", “Mimozalı Kadın”, “Okuyan Genç Emir” ve daha pek çoğu. Her birinin değeri ise bugün milyonlar ediyor. Ancak günümüzde sanatçının eserlerini bulmak pek de kolay değil. Kendisinin tek mesleği ressamlık olmadığından, ürettiği 100 civarındaki başyapıtını da zamanında hediye olarak dostlarına dağıttığı bilinmektedir. Gerek resimleri, gerek sergi komiserliği ve gerekse de müzecilikteki başarılarıyla yabancı devletlerin çoğundan altın madalyalar ve doktor unvanları aldı. 24 Şubat 1910'da İstanbul' da vefat eden Osman Hamdi Bey ' in cenazesi, vasiyeti üzerine resimlerinin bir bölümüne konu yaptığı Gebze-Eskihisar'da ıssız bir çam ormanına gömüldü. Bugünde aynı yerde adını taşıyan bir müze bulunmaktadır.

Sanatla kalın

 

 

 

 

 


www.boluobjektif.com'da yer alan köşe yazarlarının yazıları kendi görüşleridir. Yazdıkları köşe yazılarından dolayı www.boluobjektif.com sorumlu tutulamaz.



Şenol SAK Diğer Yazıları
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları