Şenol SAK
“SIRADIŞI YAŞAMLARIYLA RENGİN USTALARI-19” Şevket Dağ (1876-1944)
“SIRADIŞI YAŞAMLARIYLA RENGİN USTALARI-19” Şevket Dağ (1876-1944)
Ressam Şevket Dağ, 1876'da İstanbul'da Küçük Mustafa Paşa’da doğdu. Babası, deniz subayı Çerkez İsmail Kaptan'dır.
İlk eğitimini Âşık Paşa'da Hacı Ferhat Okulu'nda, orta eğitimini Öğretmen Okulu'nda yaptıktan sonra Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'na girdi. Burayı birincilikle bitirdi. Şevket Dağ, sanat hayatı boyunca özellikle, enteriyör de dediğimiz iç mekan resimleri yaptı. Çok sayıda cami tablosuna imza attı. Camilere karşı olan tutkusu yüzünden fırçasını bu konularda kullandı. Birçok tablosu, batılı aydınlar tarafından satın alınmış ve sanatçının ünü dünyaya yayılmıştır. Bu arada Atatürk'ün önerisi ile Konya’dan milletvekili seçildi. Bir devre açıkta kalan Şevket Bey, ikinci kez olarak Siirt’ten milletvekili seçildi.
Şevket Bey, 1909 Münih Sergisi'nde altın madalya kazanmış, 1933'te Paris'te "Salon des Artistes Français" de üç tablosu sergilenmiş, büyük takdir kazanmıştır. Dağ, ressamlığının yanı sıra güçlü bir resim öğretmeniydi. Ayasofya'da sekiz yıl çalıştıktan sonra, 1902 yılında Mahmudiye Rüştiyesi'nde tekrar resim öğretmenliğine başladı. Sırasıyla Galata, Nişantaşı, Aksaray, Feriköy, ve Kadıköy Numune Okulları'nda ve Vefa, Nişantaşı, Galatasaray Liseleri'nde resim öğretmenliği yaptı. Sanatçının orijinal bir imzası vardı. Bu imza bir paletti. Yaptığı tabloların, genellikle baş tarafına küçük bir palet oturturdu. Bu, onun imzasıydı. İmzasına (Palet) o kadar bağlıydı ki, Rumeli Hisarı'ndaki yalısının cephesine sembolik bir palet tabelası çaktırmıştı. Galatasaray Lisesi’nde, ünlü ressamımız Fikret Mualla'nın hocası oldu. Fikret Mualla, anılarında Şevket Bey'in ilk dersini şöyle anlatmaktadır: "- Pehlivan yapılı, zarif, iri gözlü ve pos bıyıklı idi. İlk dersimize girdiğinde cebinden üç kurşun kalemle bir çakı çıkarttı. Kurşun kalemin nasıl açılacağını ilk ders olarak gösterdi. Şevket Bey her konunun alfabesinden ve temelinden başlayan iyi bir eğitimciydi."
Şevket Bey, meslektaşları arasında lider yapıda bir kişilikti. Onları bir araya getirir, meslek sohbetleri sağlardı. Aynı zamanda bir ressam olan ve son halifeliğe seçilen Abdülmecid Efendi'nin şehzadeliğinde ve veliahtlığında en iyi dostu ve meslektaşı Şevket Bey oldu. Şevket Bey 1919 yılında, onun himayesini sağlayarak Türk Ressamlar Cemiyeti'ni iki arkadaşı ile birlikte kurdu. Bunlar, İbrahim Çallı ile Hikmet Onat'tı ve cemiyet ilk toplantısını 11 Mart 1920 günü yaptı.
Şevket Dağ, İslami kaidelere aşırı düşkün bir yaradılıştaydı. Genellikle cami resimleri yapması, belki de bu nedendendi. Fiziki yapı itibarıyla iri yarı, dolgun bıyıklı ve pırıl pırıl, iri gözlü bir sanatkârdı. Gençliğinde pehlivanlığa da özenmişti. Ne var ki, Şevket Dağ midesine fazlasıyla düşkündü ve çok yemek yerdi. Buna rağmen hareketli bir yaşamı vardı. Hiç içki içmez, balo, tiyatro sevmezdi. Tek hobisi saat koleksiyonu yapmaktı. Her çeşit saati ustalıkla tamir edebiliyordu. Ünlü sanatçımız, 23 Mayıs 1944 tarihinde İstanbul'da hayata gözlerini kapamıştır.
Sanatla kalın..