120x600

Alemdar inşaat

22-09-2015 Şenol SAK
Şenol SAK

Şenol SAK

SANAT’TA ÖZGÜNLÜK VE RÖNESANS ÜZERİNE..

Sanatın başta gelen olmazsa olmazıdır “ÖZGÜN”-lük.. 

Sanata başlayanların ya da sanat ircaa edenlerin, sanatsal serüvenleri boyunca sürekli karşılacakları ve kendilerini bu kaçınılmaz arayış ile sürekli sınayacakları bir yenilenme sürecidir de aslında “Özgün-Sanatsal Yaratı Süreci”..

Bu süreçte sanatçının en önemli açmazı ve de yanılgıya düştüğü nokta da aslında budur. Sanatın her alanının ortak sorunudur, özgün sanat ürünün ortaya konması-konabilmesi.. 

Sözlük anlamı olarak, “tek” ve “yegane” olan, alanındaki tüm diğerlerinden farklı ve ilk kez yapılandırılmış olan diye tanımlayabiliriz, aslında biraz karmaşık olan bu kavramı.. 

Ancak özgünlük değerlendirmesinde, her alanın veya her disiplinin gerektirdiği kendine özgü özellikleri ve kıssasları vardır ve olmalıdır doğal olarak.. Yani, müziğin, tiyatronun, resmin, heykelin veya mimarinin kendine özgü kısasları ve özellikleri vardır..

Plastik sanatlar açısından ele alırsak eğer;  yani resim, heykel, seramik, fotoğraf gb, bir açıdan da görsel sanatlar olarak gruplayabileceğimiz sanat dallarındaki özgünlük arayışları aslında Rönesans’a kadar uzanmaktadır.. Batı sanatında “yaratıcılık” kavramının dinsel ve saray baskılarından sıyrılması, onun  estetik ve politik kavramlarla da bütünleşerek sosyal alana yansımasını sağlamış,sonrasında fikir hayatına, sanayileşme ve teknoloji çağına damga vurmasını tetikleyen temel unsur olmuştur..

 

Bizler kendimiz, sözle, sesle, renk ve biçimle dışa vurabiliriz.. İç dünyamızda olanı, duygu ve düşüncelerimizi, kızgınlık, sevinç ve duygu patlamalarımızı ancak bu dışavurum araçları ile dile getirebiliriz.. Bu özellik çocukların iyi eğitilip hayata hazırlanmasında, bireylerin sosyalleşmesinde ve sanatçılarımızın üretim sürecinde çok önemlidir.. İyi eğitilip, çocukluğunda ve okul süreçlerinde “yaratıcılık” konusunda bilgi ve beceriyle donatılan çocukların bunu tüm yaşamlarına yansıtacakları aşikardır.. Bunu bir davranış biçimi haline getirip ilerideki yaşamlarının her alanında bunu gözetmeleri, topluma ve toplum değerlerine yansıyacaktır.. Diğer yetişmiş bireylerde de bu hemen hemen aynıdır.. Herhangi bir eğitim sürecinde veya, uğraş alanında yada seçimlerinde, yeni-farklı ve estetik olanı tercih etme arayışları toplum ve gelişmişlik değerlerin seviyesini yükseltecektir.. 

Sanatçılar ise hep bu arayışlarda tarih boyunca başı çekmiştir.. Hatta bilime dahi ufuk açacak kadar.. O hep yeniyi, farklıyı ve güzel olanı arayıp bulma ve yaratma heyecanı, yüzyıllar boyu tüm insanlığa hayal dahi edilemeyecek ufuklar açmıştır.. Bugün geldiğimiz dijital çağda bunun yansımalarını açıkça görebiliyoruz.. Hepsinin temelinde geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan ve günümüz yaşamını derinden etkileyen o sihirli sözcük, “RÖNESANS” vardır..

Sanatla kalın..

Şenol SAK

Eylül-2015, Bolu..

RÖNESANS : XV. ve XVI. Yüzyıllarda  İtalya’da başlayıp  tüm Avrupa’ya yayılan bilim, sanat, edebiyat ve düşünce hayatında görülen gelişmelere Rönesans adı verilir. Rönesans,”Yeniden Doğuş” demektir..

 


www.boluobjektif.com'da yer alan köşe yazarlarının yazıları kendi görüşleridir. Yazdıkları köşe yazılarından dolayı www.boluobjektif.com sorumlu tutulamaz.



Şenol SAK Diğer Yazıları
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları