Abdullah Bey, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası olarak Cumhuriyetimizin 100.yılına özel olarak hazırladığınız ve “ Bolu Yüzyılı” adını verdiğiniz vizyon belgesinin ilk duyurusunu Bolu Objektif Haber Sitesi olarak yaz aylarında yapmıştık. Söz konusu vizyon belgesinin ayrıntıları hakkında bilgiler verir misiniz?
Bu yıl bizim için çok kutlu bir yıl. 29 Ekim 1923’ten bu yana 100 yılı tamamlayan bir cumhuriyetimiz var. Bir asrı bu şekilde tamamlamış oluyoruz. Geçtiğimiz asırda iyisiyle kötüsüyle, hatalarıyla, günahlarıyla, sevaplarıyla Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırma noktasında 7’den 70’e gayret gösterdiğimize inanıyorum. Önümüzdeki dönemde de daha büyük hedefler ve vizyonlar ortaya koyarak ikinci yüzyılımızı çok daha müreffeh bir şekilde tamamlamak gayesinde olduğumuzu belirtmek isterim. Bu anlamda Ticaret ve Sanayi Odası bünyemizde çeşitli etkinliklerimiz olacak. Bunlarda en başta sanatsal etkinlikler olmak üzere bugüne kadar yaptıklarımız, yapamadıklarımız. Bundan sonra yapmak istediklerimiz ve Bolu’yu ikinci yüzyıla yani “Bolu Yüzyılına” taşıyacak olan projeleri de tanıtma şansımız olacak. Bu projelerin ana başlıkları hakkında bilgiler vermem gerekirse en başta ulaşım, turizm, film platosu, gastronomi ve sanat merkezleri diye sıralayabiliriz. Bunun dışında bir Üniversite şehri, bir Sanayi şehri bir de Turizm şehrinin karmasını oluşturduğumuz ve birlikte kalkınmasını sağladığımız projelerimiz var. Çünkü biz, yeşil sanayinin Bolu’da yer almasını istiyoruz. Yeşil sanayi ile birlikte üniversitelerin daha güçlü bir hale gelmesini hedefliyoruz. Bununla birlikte çekeceğimiz turistleri de ilimize kazandırıp, Bolu’yu bir gastronomi kenti haline getirmek istiyoruz. Bununla ilgili çalışmalar yönetim kurulundaki ve meclisimizde görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız tarafından hızlı bir şekilde yapıldı. Bunların tamamını 28 Ekim Cumartesi günü odamızda düzenleyeceğimiz resepsiyonda kamuoyuyla paylaşarak Bolu halkına duyuracağız.
Geçtiğimiz aylarda düzenlenen Türkiye Ekonomisi Şurasında Bolu’nun ve Batı Karadeniz bölgesinin sorunları ile çözüm önerilerini Cumhurbaşkanı yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz ve bakanlara anlatma şansını buldunuz. Konu hakkında kısa bir değerlendirme yapar mısınız?
Ekonomi şurasına 3 tane ana başlık ile gitmemiz gerektiği söylendiği için 3 ana başlık ile gittik. Verilen sürede de 2 ana başlığımızı anlatma şansımız oldu. 3’üncü’yü de yazılı olarak verdiğimiz için o da kayıtlara geçmiş oldu. Bunlardan bir tanesi ilimizdeki organize sanayi bölgeleri ile ilgili olan kısımdı. Özellikle, Yeniçağa Organize Sanayi Bölgesiyle ilgili olarak yaptığımız müracaattan bu yana 26 yıl geçmiş durumda. Ve 26 yıl geçmesine rağmen hali hazırda İstimlâk sorununun sadece % 50’si çözülmüş vaziyette. Diğer % 50’sinin istimlâk sorunu çözülememiş durumda… Bunu dile getirdim. Bundan sonraki yapacağımız çalışmalarda Bolu’nun % 65’nin ormanlarla kaplı olması, geri kalan kısmının çoğunlukla tarım arazisi ve yerleşim yeri olmasından dolayı hazine arazilerimizin bulunmadığına dikkat çekerek meralarımızı da organize sanayide kullanamadığımızı vurguladım. Bu anlamda tüm Batı Karadeniz Bölgesindeki odalarla da işbirliği yapmış durumdayız. Orman vasfını yitirmiş ve verimsiz hale gelmiş alanlarda organize sanayi yapılması noktasında Cumhurbaşkanı yardımcımız ve 7 tane bakanımızdan pozitif ayrımcılık istedim. Özellikle Yeniçağa Organize Sanayi Bölgesiyle ilgili olarak Sayın Valimiz üzerinden ciddi bir dönüş aldık. Kendilerine duyarlılıkları nedeniyle teşekkür ediyoruz. İnşallah, önümüzdeki dönemde Yeniçağa Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili olumlu adımların atılmasını bekliyoruz.
“Bu kredi sistemi ilk evini alacaklara yönelik olacak”
Bunu dışında ikinci olarak bahsettiğim konu, konut sektöründeki kredilendirme ile ilgiliydi. Benim yıllardır savunduğum bir kredi sistemi var. Bu kredi sistemi ilk evini alacaklara yönelik olacak. Sektörün, yaklaşık % 50’sine hitap edecek bir öneri… Bu anlamda tüm bankaların içinde olacağı bir havuz önerimiz oldu. Bankaların oluşturacağı bu havuza ek olarak devletinde kanunla ve yönetmelikle içinde olacağı bir yapı. Müteahhitlerinde karşılayacağı bir oranla - % 70 ilk el kullanıcısı, % 10’nu devletin oluşturacağı bir fon. % 10’nu müteahhitler kanalıyla karşılanması - yönünde bir teklifte bulundum. İnanıyorum ki önümüzdeki dönemde daha da ayrıntılı olarak gündeme gelecektir. İlk meyvelerini verdiğini de düşünüyorum ama şu anki durum yetersiz.
Orta Vadeli Program (OVP) geçtiğimiz günlerde açıklandı. Böylece ekonomide 3 yıllık yol haritası belli oldu. Açıklanan OVP'ye göre, yeni konut kredisi kampanyası hayata geçirilecek. Plan doğrultusunda inşaat sektörü dar ve sabit gelirliye uygun fiyat aralıklarıyla konut üretimine başlayacak. Kamu bankalarının da konut kredisi kampanyası ile destek vermesi beklenirken ilk kez ev alacaklara uygun kredi kullandırılacak. Orta Vadeli Programı hem Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olarak hem de İnşaat Sektörünün ilimizdeki en önemli temsilcilerinden biri olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Orta Vadeli Programı olumlu olarak değerlendiriyoruz. Bizi bu noktaya getiren çeşitli unsurlar olmuştu. 2 yıl süren pandemi süreci, tam toparlanma sürecinde seçim dönemine girilmesi ve bunu takip eden süreçte de “yüzyılın felaketi” olarak değerlendirdiğimiz bir deprem felaketi yaşamamız ekonomimizi gerçekten altüst etti. Piyasaya olması gerekenden çok daha fazla bir para sürülmek zorunda kalındı. Orta Vadeli Program ile piyasadaki fazla likidite’nin bir şekilde çekilmesi hedefleniyor. Bunu yaparken de dolar kuru ve diğer ekonomik enstrümanlar arasındaki dengelerin sağlanması planlanıyor. Bunu mutlaka sağlamak zorundayız. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde enflasyonun belirli bir noktaya çekilmesi gerekiyor. Çünkü enflasyon ortamında ne yatırımları belirli bir noktaya çekebiliyoruz ne de geleceğimize güvenle bakabiliyoruz. Bunu için Orta Vadeli Programı destekliyorum.
“Müteahhitler olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmaya hazırız”
Konutlarla ilgili alınan karar noktasında şunu söylemek isterim; Özellikle depremden sonraki süreçlerde konut sektöründe, konut üreticileri olarak ciddi sorunlar yaşıyoruz. Kredili satışlar tamamen durma noktasına gelmiş durumda… Bunu dışında yatırımcı da enflasyondan dolayı parasını çeşitli alternatif araçlarda değerlendirmeyi tercih ediyor. Bu anlamda bakanlığımızın yaptığı çalışma bizim de önerdiğimiz “ilk evim “projesi gibi hayata geçmiş oldu. Fakat bizim tarif ettiğimiz anlamıyla hayata geçse çok daha başarılı olacağına inanıyoruz. Burada tüm bankaların - Kamu ya da Özel- devreye girmesi gerekiyor. Bu havuzda tüm bankaların olması gerekiyor. “İlk evim” projesi bu biçimde daha sağlıklı olabilir. -Kredi talepleri de bu şekilde çok daha rahat bir şekilde karşılanabilir- diye düşünüyorum. Müteahhitler olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmaya da hazırız. Hem bankaların, hem bizim, hem de devletimizin rol aldığı bir sistemin kurulmasını öneriyoruz.
“ Kira öder gibi ev al!” kampanyanız çok büyük bir ilgiyle karşılandı. Geniş bir yankı buldu. Kampanyanızda yeni aşamalar olacak mı? 1,20 oranıyla ve 120 ay taksit imkanıyla, dosya masrafı, sigorta masrafı ve ekspertiz gibi sürprizlerle karşılaşmadan daire sahibi olma imkanı daha ne kadar sürecek?
Normalde 10 yıldır yaptığımız bir uygulama ama geçtiğimiz yıl sonu itibariyle bu uygulamaya son vermiştik. Araya depremin girmesi, seçimden sonra piyasada yaşanan likidite darlığı, kredilerin yetersiz kalması ve bir yandan kiraların artması bizi tekrar bu kampanyaya yapmaya zorladı. Vatandaşlarımızın ev ihtiyacının üst seviyeye çıkması da bu kampanyayı yeniden başlatmamızda etkili oldu. Bu kampanyanın finansmanını Alemdar İnşaat olarak biz sağlıyoruz. Bunu kullanmak isteyen vatandaşlarımızın da ciddi anlamda kârlılıkla bu işe girmelerini önemsiyoruz. Hiçbir şey sonsuz değil bu hayatta… Üretimimizin belli bir miktarını ve oranını bu işe ayırabiliyoruz. Dolayısıyla bu oran tamamlanana kadar bu süreç devam edecek. Bu oran tamamlandıktan sonra normale döneceğiz. Onun için bundan faydalanmak isteyen müşterilerimizin elini biraz çabuk tutmasını öneriyoruz. Çünkü özel bir bankayla kıyasladığımızda kullanılan kredi miktarında neredeyse % 100’ e yakın bir avantaj sağlamış oluyoruz. Bunun dışında da çeşitli masraflarda kendi ceplerine kalıyor. Bu anlamda birçok kişiyi, 12 yıldır ev sahibi yaptık. Ev sahibi yaptıklarımızın tamamı memnun. Bizde bu sistemi artık öğrendik. Çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İnşallah önümüzdeki günlerde çok daha iyilerini yapmayı hedefliyoruz.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
2023 yılı Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100.yılı… O yüzden bu yıl çok önemli. Öncelikle bu konuda yeni bir ivme, yeni bir heyecan ve yeni bir yapılanmaya ihtiyacımız var. Yeni bir sinerjiye ihtiyacımız var. Hem Bolu Ticaret ve Sanayi Odası olarak hem de Alemdar İnşaat olarak enerji ve sinerjiyi üst düzeyde tutmaya gayret ediyoruz. Tüm üyelerimizin ve tüm çalışanların bu sinerjiye ortak olmalarını, gerçekten Türkiye’yi çok daha üst liglere çıkarmayı hedeflemelerini istiyoruz. Sözlerimi her zaman ki gibi Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün sözüyle bitirmek istiyorum; “Yalnız tek bir şeye ihtiyacımız vardır; Çalışmak, çalışmak, çalışmak…