120x600

Alemdar inşaat

25-11-2015 SİYASET

CHP’de Delege Oyunları, “BLOK LİSTE” / “ÇARŞAF LİSTE” Cem Karsu

CHP’de Delege Oyunları, “BLOK LİSTE” / “ÇARŞAF LİSTE” Cem Karsu

CHP’de Delege Oyunları, “BLOK LİSTE” / “ÇARŞAF LİSTE”  Cem Karsu
Bİ tur

CHP Bolu örgütlerinde neler olduğu, kimin ne yapmaya çalıştığı partili kamuoyunun bugünlerdeki en büyük meraklarından. Gerçi birçok CHP’li ne olduğunu biliyor ama, bir kısmı da kendisine çok tanıdık gelen, fakat -gayet doğal olarak- ne demek olduğunu çok da bilemediği bazı “parti içi” ve “teknik” terimlerin içinde boğulmuş durumda olayları algılamaya çalışıyor. Üyelerin bu terimleri bilememesi gayet doğal, çünkü bunlar 12 Eylül rejiminin parti içi demokrasiyi yok etmesi yüzünden yıllardır kullanılmıyor. Ancak son yıllarda parti içi demokrasiyi işletmek için çabalayan yegâne parti olan CHP içinde siyaset yapan kişiler bu terimlerle haşır neşir olmaya başladılar.

Örneğin bu terimlerden en önemlileri “çarşaf liste” ve “blok liste”. Ne demek “çarşaf liste” ve “blok liste”. Nerede, nasıl kullanılıyor ve kimin veya kimlerin işine yarıyor?

“Çarşaf liste” ve “blok liste” kongrelerde oy kullanacak temsilcilerin belirlendiği delege seçimlerinde ve kongrelerde kullanılıyor. İsterseniz biraz açalım. Aynı parlamentoda halkın yerine, temsilcilerimiz yani milletvekillerimiz yer aldığı gibi; partilerde de parti üyelerini parti içi seçimlerde temsil eden mahalle ve köy delegeleri seçiliyor. Bu delegeler de İlçe Kongresi’nde ilçe başkanı ile ilçe yöneticilerini ve il kongresinde oy kullanacak il delegelerini seçiyor. Yani sistem seçimle belirlenen temsilcilerin oy kullanarak parti organlarını belirlemesi üzerine kurulu. İşte bu temsilcilerin yani delegelerin kimler olduğu ve parti içerisinde kime veya kimlere yakın olduğu, parti yöneticilerinin ve genel başkanlık için oy kullanacak kurultay delegelerinin de kimler olacağını gösteriyor.

Tam da bu noktada “Çarşaf liste” ve “blok liste” devreye giriyor. Demokrasicilik oyunu işte burada, delege seçimleri sırasında başlıyor. Mesela bir ilçe başkanı yeniden aday olacaksa veya bir milletvekili kendi işaret ettiği bir kimsenin yeni ilçe başkanı olmasını istiyorsa imdadına “BLOK LİSTE” yetişiyor. Zira kendisini veya kendi işaret ettiği kişiyi yeniden seçecek delegeleri bizzat kendisi belirliyor ve “BLOK LİSTE”ye yazıyor. Parti üyelerine de bildiriyor “şu gün parti binamızda delege seçimi vardır, gelin oy kullanın” diye. Üye de delegelerini yani temsilcilerini kendisinin seçeceğini zannederek parti binasına geliyor. İlçe başkanının görevlendirdiği ilçe yönetim kurulu üyeleri –tabii muhalif olmayanlar- ve görevlendirdiği kişiler suratlarına asılmış gülücüklerle karşılıyorlar üyeyi. Üye hazırun cetveline imzasını atıyor. Yalnız üye köylü Ahmet Abi ise olay değişiyor. “Ahmet abi sen şuraya imza at, git; biz sonra hallederiz” deniyor. Ahmet abi imzayı atıp da gidince Ahmet abinin oyu uygun görülen zamanda belirlenen delegelere verilmiş gibi tutanaklar düzenleniyor. Yani köy delegeleri cepte...

 Dönelim olayımıza… İmza atıldıktan sonra üye, kendi delegelerini kendisi belirleyeceğini zannederken eline bir liste tutuşturuluyor ve “bunu sandığa atıver” deniliyor: İşte size 12 Eylül rejiminin efsane yöntemi; örgütü kayıtsız şartsız elinde tutmak için milletvekili ve ilçe başkanınca uzun pazarlıklar ve çok gizli çalışmalarla günler, gecelerce çalışılarak oluşturulan BLOK LİSTE!!! Üye şaşkın, “ben kendim belirleyecektim temsilcilerimi” demeye kalmadan oy zarfın içerisine konulup, gülücüklerle sandığın dibini boyluyor. Yalnız tabii oynanan oyunu bilip de itiraz falan eden olursa, gülücüklü ilçe yöneticilerinin yerini milletvekili ve ilçe başkanının görevlileri alıyor; ters bakışlar, parti koridorlarında külhanbeyi yürüyüşler falan üyenin tepkisine göre itip kakma, küfür ve tartaklamaya kadar gidiyor. Ama tabi bunlar itiraz edenlere… Etmeyenlere bir şey yok, onlar gülücüklerle uğurlanıyor.

“Peki çarşaf liste ne ola ki?” diye sorarsanız, o da işte bunun tam tersi. Yani üyenin kendini temsil edecek delegeyi kendinin belirlemesi… Anahtar listeleri, üyeleri oturup gizli bir şekilde değerlendirip, seçip beğendiğine kendisinin oy vermesi. Yani çağdaş parti içi demokrasi… Çok kısa, açık ve net.

Peki sorun ne, neden bu yöntem ağza dahi alınmıyor? Bunu isteyenler “Baron, elit” gibi Tayyip Erdoğan tandanslı hakaretlerle karşılaşıyor. Neden –aynı Tayyip Erdoğan gibi- ilçe başkanı sadece kendi belirlediği delegeleri “halk” olarak tanımlıyor da, diğerlerine “Baron, elit” falan diyerek -milletvekili ile birlikte- partinin kapısını gösteriyorlar? Neden –aynı Tayyip Erdoğan gibi- parti içinde kendi belirlemedikleri hiç kimseye tahammülleri yok?  Çünkü bu kişiler aynı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de yaptığı gibi, CHP Bolu Örgütü’nü kayıtsız şartsız teslim alıp, partide diktatörlüklerini oluşturmak istiyorlar da ondan. “CHP”, “ortak akıl”, “demokrasi” falan umurlarında değil de ondan. Onların milletvekilliğinden, başkanlığından daha önemli hiçbir şey yok da ondan. Gizli polit-bürolarının verdikleri akıllarla belirledikleri aday ve yine gizli gizli yaptıkları kifayetsiz listelerle partiye kaybettirdikleri yerel seçimlerin, tükettikleri itibarın hesabını vermek istemiyorlar da ondan. Sadece seçmenlerin kapılarını çalıp suratlarındaki sahte gülücüklerle hala seçim kazanabileceklerini düşünüyorlar da ondan.

Yine biz dönelim seçim olayımıza… Günün sonunda ilçe başkanı, milletvekili falan hepsi çok rahat; 12 Eylül ürünü, demokrasi görünümlü parti içi diktatörlüğün verdiği huzur ve kendini seçecek delegeleri bizzat kendileri belirlemenin verdiği sonsuz güvenle parti koridorlarında bağırıyorlar: “Bu bizim delege listesiyle genel başkan gelse ilçe başkanı seçilemez, hahahahahahahaaaa... “

 

www.boluobjektif.com’da yer alan köşe yazarlarının yazıları kendi görüşleridir. Yazdıkları köşe yazılarından dolayı www.boluobjektif.com sorumlu tutulamaz.

 




HABERE YORUM YAZIN

DİĞER SİYASET HABERLERİ
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları