Doğanay; Mevcut sistem çift başlı
12 Eylül Anayasası ile ülkede sistemsel anlamda bir çok sorunun yaşandığını ve bunun da ülkenin önünü tıkadığını söyleyen AK Parti İl Başkanı Nurettin Doğanay, 16 Nisan'dan sonra Türkiye'nin önünün her anlamda açılacağını söyledi.
12 Eylül Anayasası ile ülkede sistemsel anlamda bir çok sorunun yaşandığını ve bunun da ülkenin önünü tıkadığını söyleyen AK Parti İl Başkanı Nurettin Doğanay, 16 Nisan'dan sonra Türkiye'nin önünün her anlamda açılacağını söyledi.
Mevcut sistem ile ilgili sıkıntıları dile getiren Doğanay; "12 Eylül anayasasında öyle bir sistem kurmuşlar ki adeta işlesin diye değil de, işlemesin diye kurmuşlar. İkide bir arıza çıkarsın, vesayetçiler de hemen duruma müdahil olsun diye kurmuşlar. Bir defa çift başlılık var. Hatırlıyorsunuz değil mi Sezer-Ecevit kavgasını? Ne yaptı Cumhurbaşkanı? Başbakana anayasa kitabını fırlattı. Gecesine ekonomik kriz çıktı, ülke perişan oldu. Sonra 15 yıl boyunca önümüze çıkarılan sayısız engel var. 367 icadı çıkardılar. Partimize kapatma davası bile açtılar. Hukuk sistemini siyasete ayar çekmek için kullanmaya kalkıştılar. Millet bunları unutmaz. Sonra bürokratik hantallık var. İşleri ne kadar hızlandırsan da bir yere kadar. Bakmayın, 15 yılda Türkiye’yi üç kat büyüttük, ama bunu yaparken neler çektik, ne zorlukları geride bıraktık.
Şimdi tıkır tıkır işleyen bir yönetim sistemimiz olacak. 15 yılda yaptığımızı 5 yılda yapacağız, 5. Yapmak istediğimiz çok icraatlar, çok hizmetler, çok projeler, çok reformlar var daha. Türkiye’nin hızına hız, gücüne güç katacağız" dedi.
CHP ve Hayır bloğunun vatandaşın üzerinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sonrası ne olacak diye baskı kurmaya çalıştığını belirten AK Parti İl Başkanı Nurettin Doğanay; "Tutturmuşlar bir laf, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sonrası ne olacak, sıkıntı mı çıkacak? Hiçbir sıkıntı olmaz Allah’ın izniyle. Millet nasıl Tayyip Erdoğan’ı, Erbakan’ı, Özal’ı, Menderes’i, Atatürk’ü bulup çıkardıysa, yine her zaman kendinden olanı bulup çıkarır. Bak! Nasıl kendinden olmayanı, kendine yalan söyleyeni, kandıranı başa geçirmiyor, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu 7 seçimdir sandığa gömüyor. Bizden sonra ne olacak? Partiler adaylarını gösterir, millet de yeni Cumhurbaşkanını seçer. Asıl mevcut sistem problemli bu konuda. Yapısında, işleyişinde sayısız sıkıntı var. Düşünün, mevcut sistemde milletimiz tutup sandıktan Tayyip Erdoğan’ı çıkarmasaydı, Ak Parti’yi birinci parti yapmasaydı, 90’lı yılların parçalanmış siyaseti sürseydi ne olurdu Türkiye’nin hali? Ama ne oldu? Aziz milletimiz istikrarı seçti, güveni seçti, kendi mayasından olanı bulup çıkardı. Bu milletin ferasetine, sağduyusuna, en çok da demokrasi tecrübesine güveneceksin. Millet doğru adamı eğrisinden pek güzel ayırır. Hele de bizimki gibi milletin bizzat kendisinin kurduğu partilerde. Bizim partimiz millete tepeden bakanların partisi değil. Bizim partimiz milletin içinden çıkanların partisi. Millet gider, doğru partiyi, doğru adamı seçer. Zaten öyle bir sistem kuruyoruz ki milletin gönlünü kazanan, milletine güvenen, çoğunluğun oyunu alıp öyle seçilecek. Yeni sistem kişi üzerine kurulu değil. Hızlı karar alan, uygulayan, etkili ve daha icraatçı bir yönetim anlayışı üzerine kurulu. Güzelliği de burada. On yıl sınırını da bu yüzden getiriyoruz zaten. Siyaset kendini sürekli yenileyecek. Milletin bağrından milletin taleplerine, isteklerine uygun yeni nesiller çıkacak. Biz 2023 hedeflerini gerçekleştireceğiz. Ardından 2053, 2071 hedeflerine böyle ilerleyeceğiz" şeklinde konuştu.
.jpeg)
Küpçü; "Erken seçimler tarih olacak"
Resmi Kurum ziyaretleri ile Referandum çalışmalarını sürdüren AK Partililer; bugün sırasıyla Tapu Kadastro, Tapu Sicil, Çevre ve Şehircilik, İl Özel İdaresi, İş-Kur ve Tarım İl Müdürlüklerini ziyaret ettiler. İl Başkanı Nurettin Doğanay, Bolu Milletvekili Fehmi Küpçü, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Arzu Aydın, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Adil Esen, İl Genel Meclisi Başkanı Yaşar Yüceer ve partililer, ziyaretlerde vatandaşlarla ve kurumlarda çalışan personelle bir araya geldiler.
Ziyaretlerde açıklamalarda bulunan Bolu Milletvekili Fehmi Küpçü; "Uydurmuşlar bir yalan, Cumhurbaşkanı canı istediğinde Meclisi feshedebilecekmiş, sabah akşam bunu söyleyip duruyorlar. Kuyruklu yalan denir ya, tam öyle. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı da Meclis de seçimleri birlikte yenileme kararı alabiliyor. İster Cumhurbaşkanı versin bu kararı, ister Meclis, iki seçim birlikte yenileniyor. Cumhurbaşkanı bu kararı verdikten sonra görevine devam etmiyor ki. Ne oluyor? Yeniden aday olup milletin yüzde 50+1 oyunu almaya çalışıyor. Üstelik Cumhurbaşkanı 1. döneminde seçimleri yenileme kararı alırsa, kendi görev süresini de kısaltmış oluyor. Cumhurbaşkanı 2. döneminde bu kararı alırsa, yeniden aday olamayacağı için görevine tümden veda ediyor. Bu yeni düzenleme tam manasıyla devlet adamlığı getiriyor, ciddiyet getiriyor, uzlaşma ve uyum getiriyor. İkide bir milletin önüne erken seçim sandığı koymayın diyor. Mesele çıktıysa aranızda çözün diyor. Boşa demiyoruz yeni sistemle erken seçimler tarih oluyor diye. Bu düzenlemeyle kimse kolay kolay seçim yenileme kararı almaz. Kırk yılda bir olacak şeyi dolamışlar ağızlarına yalan yanlış, milleti yanıltmaya çalışıyorlar" dedi. Hayır diyenlerin vatandaşların önüne hiç bir haklı gerekçe koyamadıklarına da dikkat çeken Küpçü; "Hayırcıların bir vaadi var mı bu ülkeye, bu millete? Ne diyorlar? Hayır de, mevcudu koruyalım. Zaten söyleyecek hakiki sözleri olmadığı için bunca yalanı dolaşıma sokuyorlar. Yeni sistem üzerine akla hayale gelmeyecek yalanlar uydurup insanlarımızı yanıltmaya çalışıyorlar. Kendileri bile inanmıyordur bu yalanlara. Yıllardır mevcut sistemin eksiğini gediğini, işlemeyen yönlerini anlatıyoruz.Yıllardır Türkiye’nin yeni, daha iyi işleyen, daha güçlü bir yönetim sistemine ihtiyacı var diyoruz. 15 Temmuz hain darbe girişimden sonra, bu ihtiyaç mecburiyete dönüştü diyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni anlatıyor, hangi meselelere çare getireceğini açıklıyoruz. Peki, buna karşılık Hayırcılar ne vaat ediyor? Hiçbir şey. Tek vaatleri mevcudu korumak. Peki, niye o kadar hevesliler mevcudu korumaya? Çünkü mevcut düzenin gizli ortağı, açık işbirlikçisi onlar da o yüzden. 12 Eylül anayasası millete tepeden bakanların gözüyle yazılmış. Milleti devletten uzak tutmaya, sözde seçkinlerin çıkarlarını korumaya adanmış bir anayasa. Mevcut düzenin vesayete kapı açan imkanlarından çok istifade etti bunlar. 28 Şubat’a öyle çanak tuttular. Mevcut düzende ikna odaları kurmak kolay. 367 icatları çıkarmak kolay. Siyasi şantajlar kolay. Hizmetlere takoz koymak kolay. Mahkemeye koşup dev projeleri durdurmak kolay. Şimdi o imkan da ellerinden alınacak diye korkuya düştüler. Hükümeti kuracak olan Cumhurbaşkanını da Meclisi de millet seçecek diye korkuya düştüler. 90’lı yıllarda gördüğümüz milletvekili transferleri, hükümet devirmeler, meclis koridorlarında çevrilen entrikalar bitecek, seçimlerde güvenoyunu artık bizzat millet verecek diye korkuya düştüler. Milletin iktidarından korktular. Bunların işi gücü polemik, laf ebeliği, kavga siyaseti" şeklinde konuştu.
